BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Bugün yeryüzü ehlinin müjdeli bekleyişe tanıklık etme günüydü.

Benzersiz bir muştuya kapılarını açmıştı Kabe. Tanıklarından İbni Gan’eb şöyle anlatıyordu:

“Abbas b. Abdulmuttalib ve birkaç kişiyle beraber Kâbe’nin karşısında oturmuş sohbet ediyorduk. Fatıma b. Esed’in Kâbe’ye doğru geldiğini gördük. Kâbe’nin karşısında durup şöyle dedi:

“Ya Rabbi! Sana, peygamberlerine ve onların kitaplarına inanıyorum. Ceddim İbrahim’in hak ve söylediklerinin de dosdoğru olduğuna şehadet ederim. Bu evi Senin emrinle inşa etti. O’nun ve karnımda taşıdığım şu bebeğin aşkına. Şu doğumu bana kolaylaştır.”

Bu sırada hepimizi hayrete düşüren bir şey oldu. Gözlerimizin önünde Kâbe’nin duvarı yarıldı ve o değerli hanım adımını atıp içeriye girdi. Sonra da duvar bitişip eski haline geldi, gözlerimize inanamıyorduk. İlk şaşkınlığımızı atlatınca, hepimiz telaşla yerimizden fırlayıp Kâbe’nin kapısına koştuk ama kapı bir türlü açılmıyordu. İşin içinde Kâbe’nin Rabbinin bir hikmeti olduğunu anladık. Dört gün sonra o yüce hanım, kucağında gururla tuttuğu nur topu gibi bir bebekle Kâbe’den çıktı… Gaipten gelen bir ses bu bebeğin adını Ali koymamı istedi, dedi.

Bilene mucizevi, bilmeyene de hayretler verici bir olay olarak gelen bir doğum gerçekleşmişti. Doğar doğmaz Habibullahın nefesini duyan, sesini işiten, ruhuna yoldaş olacak olan Muvahhidlerin İmamı gelmişti. Risalete şahitlik, imamete öncülük edecekti. Yetimler babası olup, gece sırtı nasır bağlayana dek, gözü yaşlı bekleyenlere aş getirecekti.

Toprağın babası olup, dünya malından zerre huzur duymayan, tüm benliğini Rabbine adamış olan Ali (as) olacaktı. Gözü yaşlı olanlara umut, zulme maruz kalanlara adalet sağlayıcısı olacaktı.

Ali ismi verilmişti Ona. Kutlu bir ikrar ile Fatıma binti Esed’e ilmi, cömertliği, cesareti ve yiğitliği ile Ali isminde bir evlat bahşedilmişti.

Yüce hanım olan Fatıma binti Esed’e selam olsun.

Müiminlerin Emiri Ali (a.s)’a selam olsun

 Çileye merhem olandı O.

Adalete susamışlara sirap olandı.

Bu günü kendine bayram bilenlere Selam olsun. Toprağın Babası olan Ebu Turabı yüreğinde yaşatan, derde gark olduğunda Ya Ali diyenlere selam olsun.

Kaynak: Biharul Envar c.35 s.8

Hasibe Yeşil