Kitabın Orijinal Adı: اخلاق
Kitabın Yazarı: S. Abdullah Şubber
Açıklama: Bir cilt olan bu eser 400 sayfadan oluşmaktadır.
—————————————————
Ahlak
Hamd, insanı en güzel şekilde yaratıp fıtratını imanla yoğuran; insana marifet ve beyan’ı öğretip de onu ihsan ve fazlıyla şereflendiren; insanı faziletler kazanmaya yönlendiren ve kötülüklerden uzak durması için uyarıp da bu yöne yönlendiren; ahlakı güzelleştirmeği, kulunun çabasına ve gayretine bağlı kılan; insanı güzel ahlaklar kazanmak yönünde rağbetlendiren ve onu korkutarak kötülüklerden uzak tutan; başarılar bahşedip de güçlükleri kolaylaştırarak güzel ahlak kazanmayı insan için kolay kılan Allah’a mahsustur.
Furkân-ı Hakîm’de, “Sen büyük ahlak üzeresin”[1] şeklinde vasfedilen Son Peygamber’ine ve Allah’ın, insanları, onları sevmek yönünde rağbetlendirdiği, “onlardan sorun” şeklinde bizi görevlendirmiş olduğu zikir ehli ve “onlara uyun” diye emretmiş olduğu emir sahipleri olan onun Ehlibeyt’ine (âl-i kurbâ) salat ve selam olsun.
Bundan sonra; günahkâr, asi ve kötülükler denizine gark olmuş bir kul olan, sonsuz zenginlik sahibi Rabbine en muhtaç kul olan Abdullah bin Muhammed Rıza el-Hüseyni şöyle der:
Kuşkusuz ahlak ilminin değeri, üstünlüğü ve önemli konumu, basiretli ve ince düşünceli insanlara; ahlak ilminin aslında dinin temellerini oluşturduğu, dünyanın düzen kaynağı olduğu ve bu ilimi kazanmak yolunda çaba harcamanın bütün Müslümanlar için ne denli kaçınılmaz olduğu, Müslümanların ancak ahlak ile Hz. Peygamber (s.a.a) ve O’nun Ehlibeyt’ine (a.s) yakınlık kazanabileceği saklı değildir. Zira hiç kuşkusuz güzel ahlak, kurtuluş vesilesidir. (Buna mukabil) kötü ahlak ise, Allah’ın dergâhından uzaklaştıran öldürücü helak edici zehir, insanı lanetli şeytanın yoluna düşürmeye ilgilidir.
Dinlere zarar veren kalp ve nefis hastalıkları, insanın bedenine zarar veren hastalıklardan çok daha zarar vericidir. Zira bu bedenin hayatı için ayartılmışlık insanın sonsuz hayatı için yıkılmışlıktır. İlk hastalığın tedavisini öğrenmek kifai[2] bir farz iken bunu öğrenmek ayni[3] bir farzdır.
Bu sahifeler, bu değerli ilmin ana komutlarını ve bu tıbbın kısaca bir özetini içermektedir. Nefis hastalıkları, bu hastalıkların tedavi yöntemleri, kurtarıcı ve helak edici sıfatların detaylarıyla ilgili bilgileri bir araya getirmiştir ve bu yönde inci misali Kur’ân ayetleriyle, masum hadisleriyle, akli deliller ve nakli alametlerle inci misali süslenmiştir.
Eğer (bu ilim,) “kendi yapmadıklarını insanlara söylerler”[4] ve “insanlara iyiliği emredip kendilerini unutuyorlar”[5] ve “kendileri uymadıkları halde insanları sakındırıyorlar” misali iyiliği emretmeyen, Allah’a isyan ve günahtan sakındırmayan kişilerden sadır olsa ve bu vaaz ve nasihatler sadece dilden sadır olursa kulaklardan ötesine ulaşamayacak ve suyun taşın üzerinde aktığı gibi akacaktır. Eğer (bu ilmin ilkeleriyle) sıfatlanmış birinden sadır olursa, kalplerde bir taşın üzerine kazılan yazı misali tesir edecektir.
(Bu iki husustan) ilki (hakkında zikredeceğim) özür, nefsin taksirat, kusur ve iğrençliğinin ve onun ezilmesi gerektiğinin, (kemal) noksanlıklarının ve kötü eylemlerin batıni nedenlerine müttali olma üzerinde durulması gerektiğinden dolayıdır. İkinci husustaki özrüm ise, (zaten bu eserin) günahkar bir kimsenin lisanından değil, vahiy madeni, hakikat ve tenzilin ilim erbabının, yani, evine Hz. Cebrail’in (a.s) sık sık misafir olduğu peygamberlerin Efendisi (s.a.a) ve onun vasileri olan pak Ehlibeyt’inin (a.s) kelamından derlenmiştir.
Allah’ın yardım ve başarısını dileyerek bu kitabı bir önsöz ve birkaç bölüm olmak üzere kaleme aldım. Göstermiş olduğum mazeretin ise değerli okurlarca geçerli görülmesi benim için yeterlidir. Kuşkusuz Allah, en iyi yardımcıdır ve onun varlığı yeterlidir.
Kitabın Fihristi
Mukaddime
Güzel Ahlakın İyi, Kötü Ahlakın Olumsuz Yönleri
Ahlak Nedir ve Nasıl Güzelleştirilir?
Güzel Ahlak Elde Edilebilir mi?
İbadetlerin Sırları ve Hikmetleri
Birinci Kısım Taharet
İkinci Kısım Namaz
Üçüncü Kısım Cuma Namazı
Dördüncü Kısım İki Bayram Namazı
Beşinci Kısım Âyet Namazı
Altıncı Kısım Kur’ân Okumak
Yedinci Kısım Duanın Adabı
Sekizinci Kısım Zekât Vermek ve Mali İhsanda Bulunmanın Hikmeti
Dokuzuncu Kısım Orucun Hikmetleri
Onuncu Kısım Hacc ve Kutsal Mekânlara Gitmek
Hukuk / Haklar
Birinci Bölüm: İnsanın Üzerindeki Haklar
İkinci Bölüm: İnsanlarla Oturup Kalkmanın Adabı
Üçüncü Bölüm: Dostluk ve Kardeşlik
Dördüncü Bölüm: Arkadaş Türleri
Beşinci Bölüm: Kardeşlik Hakları
Altıncı Bölüm: Müslüman ve Mümin Kardeşlerimizin Hakları…
Muhlikat / Kendini Yetiştirmenin Önündeki Engeller
Dilin Zararları
Öfke
Kin Beslemek
Haset (Kıskançlık)
Riyakârlık
Ucb ve Kendini Beğenmek
Kibir
Dünya ve Ahiret
Munciyat / Kendini Yetiştirmedeki Önemli Faktörler
Tövbe Etmek
Sabretmek
İlahi Takdirata Rıza Göstermek
Dördüncü Bölüm: Şükretmek
Korku ve Ümit
Korku
Zahitlik
Allah Sevgisi
Yakin
Tevekkül
Sadakatli ve Güvenilir Olmak
Muhasebe ve Murakabe
Muhasebe
Murakabe
Tefekkür ve Tedebbür
Ölümü Anmak
Uzun Arzular
[1] Kalem, 4.
[2] Kifai farzlar, ilk başta tüm Müslümanlara farz iken bir veya birkaç kişinin bu farza iştigal etmesiyle diğer Müslümanların üzerinden kalkan farzlardır. Örneğin Müslüman bir kişinin cenazesini şartlarına uygun olarak toprağa vermek tüm Müslümanlara farzdır ancak birileri bu farzı yerine getiriyorsa diğer Müslümanlar bu farzdan sorumlu tutulmayacaklardır, aksi halde tüm mükellef Müslümanlar sorumludurlar.
[3] Ayni farzlar, tüm mükellef Müslümanların üzerine farz olan farzlardır. Örneğin namaz.
[4] Şuara, 226.
[5] Bakara, 44.