Soru: Kur’an’daki mukattaa harflerinin manası nedir? Peygamber (s.a.a) ve Allah arasındaki insanların anlayamadığı bir şifre midir? Kur’an’daki birçok sürenin başında “elif-lam-mim” gibi harfler (huruf-i mukattaa) vardır. Bazı müfessirler bile bunların manasını bilmiyor. Kur’an-ı Kerim her zaman beşere kılavuzluk yapan bir kitap olmasına rağmen neden bu şifreli kelimeleri içerisinde barındırıyor? Oysa Allah faydasız bir söz söylemez? Mukatta harflerinin faydası nedir?

 

Kısa Cevap

Mukattaa harfleri bazı sûrelerin başında gelen ve bağımsız bir manası olmayan harflerdir. Bu harflerin tefsirinde değişik görüşler ortaya atılmıştır. En doğru görüş, bu harflerin şifre olduğu ve de peygamber ve evliyaların onları bildiğidir.

 

Kur’an’ın içermiş olduğu mukattaa harfleri hakkında birçok şey söylenmiş. Allâme Tabatabâî bu bağlamda şöyle diyor: Mukattaa harfleri içeren sûreler arasındaki benzerlik dikkate alındığında, bu harfler ile başında bu harflerin bulunduğu sûrelerin içeriği arasında özel bir irtibatın olduğu düşünülebilir.

 

Bu harfler Allah ile peygamberi arasında bazı şifrelerdir ve manaları gizlidir. Biz, normal anlama yetimizle bu manaları anlayamayız. Anlayabildiğimiz tek şey, bu harfler ile bu harfleri içinde barındıran sûrelerin içerikleri arasında bir irtibat olduğudur.

 

Ayrıntılı Cevap

Kur’an sürelerinden 29‘unun başında Arap alfabesine ait bir veya birkaç harf mevcuttur. Bunlar toplam olarak 78 harf olup tekrarlar çıkarıldığında 14 harf kalmaktadır. Bu harflere “mukattaa harfleri” veya “nuranî harfler” denmektedir. Mukattaa harfleri hakkında değişik görüş ve düşünceler ileri sürülmüştür. Onlardan bazılarına işaret ediyoruz:

 

 

1- Arap ve Arap olmayan tüm edipleri hayrete düşüren ve bilginleri kendisi gibi bir eser getirmede aciz kılan bu semavî kitap, taşıdığı azamet ve önemle beraber bildiğimiz (Arap) alfabeden ve herkesin kullandığı kelimelerden müteşekkildir ve bu harfler de bu hususa işaret etmektedir.

 

2- Mukattaa harfleri Kur’an’ın müteşâbihlerinden olup asla çözümlenmeyecektir. Mutlak meçhuller kategorisinden sayılır ve insanların bunlarla ilgili bilgi elde etme yolu tamamıyla kapalıdır.

 

3- Bu harfler salt soyut harflerdir. Ses özelliği dışında hiçbir şifre, işaret ve manaları yoktur. Bu harflerin surelerin başına konulmasının hikmeti, lafız ve ses olmaktan öteye geçmez. O dönemde Kur’an okunurken bu harflerin sesleri, Kur’an’a kulak vermeleri için dinleyicilerin dikkatini toplamayı sağlıyordu. Çünkü yoldan geçen Arapların kulağına Kur’an sesinin gitmemesi için düşmanlar sürekli gürültü çıkarmaktaydılar.

 

4- Bu harfler, surenin içerisinde söz konusu harflerin daha çok kullanıldığını göstermektedir ve bir mucizedir. Bedreddin Zerkeşî şöyle demektedir: Bu harflerin önemli sırlarından biri, her sûredeki kelimelerin çoğunun, sürenin başında yer alan harf ile teşkil olmasıdır. Örneğin “kaf” harfi “kaf” ve “ha mim ayn sin kaf” ile başlayan ayetlerde 57 defa tekrar edilmiş ve bu sûredeki diğer harflere oranla daha fazla kullanılmıştır. Elbette “Şems”, “Kıyamet” ve “Felâk” sûreleri istisnadır. Mısırlı bir bilgin bu görüş üzerine yaptığı araştırmayla bu harflerin, başında bulunduğu sûrelerde en çok kullanılan harfler olduğu sonucuna ulaşmış ve bunun bir mucize olduğunu söylemiştir.

 

5- Bu harfler yemin amaçlı kullanılmıştır. Bu harfler ile yemin etmenin sebebi, tüm dillerde sözün temelinin bu harflere dayanmasıdır.

 

6- Bu harfler ile sureler arasında bir ilişki vardır. Zira benzer mukattaa harfleriyle başlayan sureleri incelediğimizde, bu surelerin muhteva olarak birbirlerine benzediklerini görmekteyiz.[1]

 

7- Bu mukattaa harflerinin bazıları özel bir alamettir ve ilahî güzel isimlerden bir isme işarettir. Bazıları da Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) adına yönelik şifreli bir işaretttir. İlahî isimlerin her biri birkaç harften müteşekkildir ve her isimden bir harf seçilerek ayrı olarak bazı Kur’an surelerinin başında okunmaktadır. Cuveyriye, Süfyan es-Sevri’den şöyle aktarmıştır: Cafer b. Muhammed b. Ali b. Hüseyin’e “Ey Allah Resulü’nün oğlu! Yüce Allah’ın kitabında “elif lam mim” diye buyurulan kelimelerin manası nedir? “ diye sordular. İmam Sâdık (a.s) bunun üzerine şöyle buyurdu: “Bakara Suresinin başında yer alan “elif lam mim”, “ben Allah’ım, sultanım” manasındadır ama Âli İmran Suresinin başında yer alan “elim lam mim” ise “ben Allah’ım, mecidim” manasındadır…”

 

8- Bu harfler en büyük ilahî ismin cüzleridir.

 

9- Bu harfler sûrelerin âyet sayısına işaret etmektedir.

 

10- Her sûredeki mukattaa harfleri, o sûrenin adıdır. Nitekim “Yasin”, “Taha” ve “Sâd” surelerinin her biri kendi mukattaa harfleriyle adlandırılmışlardır.

 

11- Bu harfler İslam ümmetinin beka müddetine işaret etmektedir.

 

12- Bu harfler sûreleri ayırmak içindir. Önceki sûrenin tamamlandığını ve yeni bir sûrenin başladığını göstermektedir.

 

13- Bu harfler sûrelerin muhtevasının özeti ve kısa mesajıdır.

 

14- Bu harfler, Kur’an’dan bazı nüshalar taşıyan kişilerin adlarıyla ilgilidir. Örneğin Sâd b. Ebi Vakkas’ın adına işaret etmektedir.[2]

 

15- Bu harfler kimsenin haberdar olmadığı Allah ve peygamber arasındaki bir takım şifrelerdir. Araştırmacıların benimsediği görüş budur.[3]

 

İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Elim lam mim” Allah ile sevgilisi Muhammed (s.a.a) arasındaki bir şifre ve işarettir. Allah, peygamberden başkasının haberdar olmamasını istediği için başkalarının gözünden uzak tutmak ve sadece dostuna açık ve belirgin kılmak gayesiyle onu harfler şeklinde dile getirmiştir.[4] Mukattaa harflerinin tertiple yan yana konmasıyla değişik kelime ve tabirler meydana gelmektedir. Fikir ve düşünce ehli, inanç ve eğilimleri esasınca bu harflerden istifade ederek ilgi duydukları hususların falına bakmışlardır. Örneğin Bedreddin Zerkeşî şöyle demektedir: Bu harflerin terkibinden “Nassu Hekimin katiin lehu sırrun (kararlı bilgenin sözü sırlıdır)” cümlesi oluşturulabilir. Feyz-i Kâşânî ise “Sıratu aliyyin hakkun nemsikuhu (Ali’nin yolu haktır, onu izliyoruz)” cümlesini elde etmiştir[5] ama bu cümlelerin hiçbiri bir rivayete dayanmamaktadır.

 

Soru: Kur’an’daki birçok sûrenin başında “elif-lam-mim” gibi harfler (huruf-i mukattaa) vardır. Bazı müfessirler bile bunların manasını bilmiyor. Kur’an-ı Kerim her zaman beşere kılavuzluk yapan bir kitap olmasına rağmen neden bu şifreli kelimeleri içerisinde barındırıyor? Oysa Allah faydasız bir söz söylemez?

 

 

Kısa Cevap

 

Kur’an’ın içermiş olduğu mukattaa harfleri hakkında birçok şey söylenmiş. Allâme Tabatabâî bu bağlamda şöyle diyor: Mukattaa harfleri içeren sûreler arasındaki benzerlik dikkate alındığında, bu harfler ile başında bu harflerin bulunduğu sûrelerin içeriği arasında özel bir irtibatın olduğu düşünülebilir.

 

Bu harfler Allah ile peygamberi arasında bazı şifrelerdir ve manaları gizlidir. Biz, normal anlama yetimizle bu manaları anlayamayız. Anlayabildiğimiz tek şey, bu harfler ile bu harfleri içinde barındıran sûrelerin içerikleri arasında bir irtibat olduğudur.

 

Çağdaş araştırmacılardan bir diğeri, bazı surelerin başında gelen mukattaa harfleri hakkında bazı noktalara ulaşmıştır. Bu noktaları elektronik cihazlarla tespit ederek şu neticeye ulaşmıştır: Müfret ve mürekkep harfler ile başlayan 29 surenin her birisinde bulunan harflerin miktarı, bu surenin kendisinde zikredilen harflerin miktarından daha fazladır. Buna binaen birkaç önemli noktaya varabiliriz:

 

  1. a) Kur’an ilimlerinde mukattaa harfleri denilen bu harfler anlamsız harfler değildir.

 

  1. b) Bu harfler Allah ile resulünün arasında bazı şifreler konumundadır. Başka kimselerin bu şifrelerin hangi anlama geldiğini ve neye işaret ettiğini bilmemeleri bu harflerin anlamsız olduğuna delil olamaz.

 

  1. c) Umum için hidayet kitabı olan bir kitaba özel insanlar için de bazı kilit noktaları yerleştirmek, kitabın hidayet özelliğiyle tezat teşkil etmez. Şifre konumunda olan bu harfler günümüz dünyası insanının sorunlarını çözmeyle doğrudan doğruya irtibatlı olmayabilir ama Peygamber (s.a.a.) bu şifreli harflerden yararlanarak beşere daha iyi bir şekilde kılavuzluk yapabilmiş ve netice itibariyle beşeri sorunlarını çözmüş olabilir.

Bütün bunların yanı sıra mukattaa harflerinden bahsetmek dinin derin konularındandır. Yani bu konuya Allah, peygamber vb. konular işlendikten sonra sıra geliyor. Yani biz ilk önce Allah’ın başta hekîm ve âlim sıfatı olmak üzere tüm güzel sıfatlara sahip olduğunu kabul ediyoruz. Hikmet ve ilim sahibi olan, asla boş ve anlamsız bir iş yapmaz ve bir söz söylemez inancına varıyoruz. Bu inançtan sonra mukattaa harfleri gibi bir konuyla karşılaşır ve manasını, delilini ve sırrını bulamazsak şu kısa ve öz cevabı verebiliriz: Başta hekîm ve âlim olmak üzere tüm kemal sıfatlara haiz olduğuna inandığımız Allah’ın söylemiş olduğu sözler ve yaptığı işler kesinlikle anlamsız, boş ve hedefsiz değildir. Dolayısıyla Kur’an-ı Kerim’de zikredilmiş olan bu harflerin beyhude olmadığı sonucuna varıyoruz.

 

Ayrıntılı Cevap

 

Bu sorunun cevabına geçmeden önce Kur’an’daki mukattaa harfleriyle ilgili iki görüşü açıklayacağız.

 

Kur’an’da yer alan mukattaa harfleriyle ilgili çok sözler söylenmiştir. Bu bağlamda görüş bildiren müfessirler arasından ilk önce Allâme Tabatabâî’nin konuyla ilgili görüşünden (yani Allah hekîm sıfatına sahiptir, boş söz söylemez ve boş iş yapmaz) bahsedeceğiz. Sonra başka bir müfessirin bu konudaki görüşlerini zikrederek bir neticeye varmaya çalışacağız.

 

Allâme Tabatabâî (r.a.) şöyle diyor: Kur’an’ın 29 sûresinde mukattaa harfleri yer alıyor. Bu sûrelerin bazıları bir harf ile başlıyor: “Sad”, “”Kaf” ve “Nun” gibi. Bazıları iki harf ile başlıyor: “Ta-ha”, “Ya-sin” ve “Ha-mim” gibi. Bazıları üç harfle başlıyor: “Elif-Lam-Mim”, “Elif-Lam-Ra”, “Ta-Sin-Mim” gibi. Bazıları da dört harfle başlıyor: “Elif-Lam-Mim-Sad”, “Elif-Lam-Mim-Ra” gibi. Bazı sûreler de beş harfle başlıyor: “Kaf-Ha-Ya-Ayn-Sad”, “Ha-Mim-Ayn-Sin-Kaf” gibi. Diğer taraftan bu harfler (kullanım sayısı bakımından) birbirinden farklıdır. Onlardan bir kısmı sadece bir yerde zikredilmiştir: “Nun” gibi. Bazıları da birkaç sûrenin başında gelmiştir: “Elif-Lam-Mim”, “Elif-Lam-Ra”, “Ta-Sin-Mim” ve “Ha-Mim” gibi.

Bu iki noktayı dikkate alarak “Elif-Lam-Mim” ve “Elif-Lam-Mim-Ra” gibi başlangıcında aynı mukattaa harfleri olan sûrelere dikkat edersek, bu sûrelerin içerik bakımından birbirine benzer ve aynı akışa sahip olduğunu görürüz. Öyle ki bu sûreler arasındaki benzerlik başka sûreler için söz konusu değildir.

 

Bu sûrelerin birçoğunun ilk âyetlerinde müşahede edilen benzerlik şöyledir: Örneğin “Ha-Mim” ile başlayan sûrelerin ilk âyetleri “Tilke âyâtu’l-kitab” veya bu anlama gelen benzer ibarelerdir. “Elif-Lam-Ra” harfleriyle başlayan sûreler de aynı şekildedir. Bu sûrelerin ilk âyetleri de “Tilke âyâtu’l-kitab” ibaresiyle veya aynı anlamdaki farklı âyetlerle başlamıştır. “Ta-Sin” veya “Elif-Lam-Mim” harfleriyle başlayan sûrelerin ilk âyetlerini de genellikle “Kitapta şüphe yoktur” anlamındaki “La raybe fihi” âyeti veya aynı anlamı içeren başka âyetler oluşturuyor.

 

Aralarındaki bu benzerlik dikkate alındığında bu harfler ile bu harflerin yer aldığı sûrelerin içeriği arasında özel bir irtibatın olduğuna ihtimal vermek mümkündür. Bu ihtimali güçlendiren ise “Elif-Lam-Mim-Sad “ şeklinde başlayan Âraf Sûresi, “Elif-Lam-Mim” ve “Sad” surelerinde ele alınmış konulardır. Hakeza “Elif-Lam-Mim-Ra” harfleriyle başlayan Rad Sûresiyle, “Elif-Lam-Mim” ve “Elif-Lam-Mim-Ra” ile başlayan sûrelerin konuları birbirine benzemektedir.

 

Buradan anlaşılıyor ki bu harfler, Allah ile peygamberi arasında şifre konumundadırlar ve anlamları bize gizlidir. Sahip olduğumuz sıradan “anlama” yetisiyle sadece bu harfler ile bu harflere sahip olan sûrelerin içeriği arasında bir irtibat olduğuna ihtimal vermenin ötesinde bir anlam çıkarmamız mümkün değildir.[6]

 

Konunun devamında çağdaş müfessirlerden birisinin bu bağlamda arz ettiği bir noktayı aktaralım.

Birkaç sene önce Amerika’da bulunan Mısırlı araştırmacı Dr. Reşat, bazı sûrelerin başında zikredilen mukattaa harfleri hakkında elektronik cihazlar vesilesiyle bazı noktalar keşfetmiştir. Kendisi bu bağlamda şu neticeye varmıştır: Her sûrenin başında bulunan mukattaa harfleri ile bu harflere sahip olan sûrenin âyetlerindeki harfler arasında bir irtibat vardır. Bu iddiasını da bir şekilde elektronik cihazlarla ispatladı ve mukattaa harflerinden birinin veya birkaçının yer aldığı 29 sûrenin her birinde var olan harflerin miktarının, o sûrenin kendisinde bulunan diğer harflerden daha fazla olduğu neticesine vardı. Yani sûrenin başında zikredilen mukattaa harfleri, bu sûrenin içinde diğer harflere oranla daha fazla tekrarlanmıştır. Dolayısıyla miktarı diğer harflere oranla daha fazladır.

 

Buradan, Kur’an’ın kendine has lügatinde, cümlelerinin yapısında ve âyetlerindeki mucizenin yanında, harflerinde de mucizenin olduğu anlaşılmaktadır. Zira Kur’an’ın harflerinde de özel bir hesap, uyum ve has bir nazım dikkate alınmıştır.

 

Bu buluşlar, Bakara Sûresinin başında zikredilen mukattaa harfleriyle ilgili zikredilen görüşleri açıklıyor ve ispatlıyor. Bu görüşlerden biri de harflerin yer aldığı sûrelerin âyetlerindeki kelimelerin uyumlu ve mucizevî oluşudur. Bu görüşler gerçeklere ve hakikate ulaşma yolunda birer pencere olabilirler.[7]

 

Zikredilen konulara dikkat edersek birkaç önemli noktaya varabiliriz.

  1. a) Kur’an İlimlerinde mukattaa harfleri diye adlandırılan bu harfler anlamsız harfler değildir. Zira bunların birçok faydaları zikredilmiştir. Yukarda söylenenlere tekrar bakılırsa, bu harflere şifreli harfler denildiği görülür. Şifreli harflerin de boş ve bâtıl olduğu söylenemez.

 

  1. b) Müfessirlerden naklederek açıkladığımız hususlara bakılırsa bu harfler Allah ile resulünün arasındaki bazı şifrelerdir. Bu harflerin şifreleri beşer tarafından anlaşılamaz ve şifrelerde saklı olan sırlardan başkalarının haberi yoktur. Elbette başkalarının bu şifrelerin anlamını bilmemesi, bu harflerin anlamsız olduğunu göstermez.
  2. c) Umum için hidayet kitabı olan bir kitaba, özel insanlar için bazı kilit noktaları yerleştirmek, kitabun hidayet edici özelliğiyle tezat teşkil etmez. Şifre konumunda olan bu harfler günümüz dünyası insanının sorunlarını doğrudan doğruya çözmeyle irtibatlı olmayabilir ama Peygamber (s.a.a.) bu şifreli harflerden yararlanarak beşere daha iyi kılavuzluk yapabilmiş ve neticede beşerin sorunlarını daha kolay çözmüş olabilir.

 

Bütün bunların yanı sıra mukattaa harfleri derin dinî meselelerdendir. Yani bu konu Allah, peygamber vb. konuların işlenmesinden sonra gelmektedir. Yani biz Allah’ı güzel sıfatları ve hikmetiyle tanıdıkdan ve boş ve anlamsız bir iş yapmayacağını anladıktan sonra mukattaa harfleri konusuyla karşılaşırız. O zaman da anlam veremediğimiz bu konuya kısa ve öz bir cevap verebiliriz.[8] Bu cevap, hekîm ve âlim olan, tüm kemâl sıfatlarına haiz Allah-u Teâlâ’nın sözlerinin ve işlerinin kesinlikle anlamsız, boş ve hedefsiz olamayacağıdır. Dolayısıyla Kur’an-ı Kerim’de zikredilmiş olan bu harfler beyhude değildir.[9]

[1] el-Mizan, Şûra Sûresi 6. âyetinin açıklaması.

[2] Daha fazla bilgi için “Mukattaa Harfleri” makalesi, Ferheng ve Maarif-ı Kur’anî adlı site adresine müracaat ediniz.

[3] Marifet, Hâdi, Ulum-i Kur’anî, s. 138.

[4] İbn Tavus, Sadu’s-Suud, s. 217, Necef baskısı.

[5] Tefsiru’s-Safi, c. 1, s. 91.

[6] Tabatabâî, Muhammed Hüseyin, Tefsiru’l-Mizan, Farsça tercümesi: Musevî Hemedanî, Seyyid Muhammed Bâkır, 5. baskı, Kum, Defter-i İntişarat-ı İslami-i Camiayı Muderrisin-i Havzayı İlmiyeyi Kum, h.ş. 1374, c. 18, s. 7 ve 8.

[7] Talaganî, Seyyid Mahmut, Pertuyi ez Kur’an, Tahran, Şirket-i Sehami İntişarat, h.ş. 1363, c. 5, s. 8, dipnot, c. 4, s. 157.

[8] Muminun, 115.

[9] Kaynak: Sorular ve Cevaplar Cilt 2

İletişim