Tam bir sene evvel bugün.

Canımdan çok sevdiğim annem kalp krizi geçirmiş yoğun bakımda,  bundan dolayı yüreğimde tarifsiz bir korku tarifsiz bir hüzün yaşıyorum.

Senelerdir tansiyon hastası olan ve  sık sık hastanelerde yatan annem her defasında   gayri ihtiyari bize onu kaybetme korkusunu yaşatırdı

Anneciğimin yaşı ve yorgun  düşmüş kalbi yüzünden  “o gün artık bugün mü ?” düşüncesinin tedirginliği içindeyim.

İnsan, kaç yaşında olursa olsun. Anneye hep muhtaçtır, annesi hep yaşasın ister.

Ben tam iç dünyamda bu acılarla bu korkularla hesaplaşarak kendimi kara haberi duymaya hazırlamaya  çalışırken başka bir kara haber geliyor…

Eniştem “Kasım Süleymani”yi şehit etmişler diyor.

“Yok, canım “diyorum.

“İnanmıyorum,”

“İnanamıyorum “

Şaka gibi geliyor,

Kötü bir şaka

Soğuk bir şaka…

“Gerçekten mi? “diyorum acı dolu

Korku dolu bir sahte gülümseme ile.

“Bunun şakası mı olur.” diye  içimden geçirdiğim istemsiz bir öfke ile..

“Vallahi ” diyor  eniştem “az evvel haberlerde duydum..”

“Yok..! Yok canım!” diyorum “yalandır”

O ölmez..

Ölemez..

Ölmemeli…

Televizyonu acıyorum titrek ellerimle..

“İçimden ettiğim dualarla

“Allah’ım, o  ölmesin…”

Allah’ım yalan haber olsun..

Ne olursun…

Ne olursun…

Vee..

Açar açmaz..

Birçok kanalda aynı aynı haber.

“İranlı General Kasım Süleymani vuruldu “

Dizlerimin bağı o an çözülüyor..

Başımdan kaynar sular dökülüyor sanki.

 

Yine de, içimde bir umut var.

İnanmıyorum, İnanamıyorum..

İnanmak istemiyorum

“Yalan haberdir”

“yanlış haberdir..” diyorum.

Kanal On4’ü açıyorum ümitle.

Aynı haber orada da var..

“KASIM SÜLEYMANİ ŞEHİT OLDU”.

Artık zoraki tuttuğum hıçkırıklarıma hâkim olamıyorum ..

Benim ona olan muhabbetimden bihaber annemden dolayı da üzgün ve tedirgin olan aile efradım şaşkın bana bakıyorlar..

Anlaşılamamanın kırgınlığı ile,

Başka bir odaya kaçıyorum.

Acımı da sevincimi de paylaşmayı seven ben, ilk defa yalnız ağlamak..

İlk defa yüreğimi yakan tarifiz acıyı yalnız yaşamak istiyorum..

“Ruhun şad olsun ey şehit!

Ey güzel insan!

Ey yetimlerin, öksüzlerin, mazlumların babası.

Sen gittin..

Dünyanın huzuru da tamamen gitti…

 

 

Gidişin gönlüme bir ateş saldı

Sinemi özlemle yakıp da gittin

Tek arzun Hâk yolda can vermek oldu

Şehadet tacını takıp da gittin

 

Mazlumun tuttuğu sağlam bir daldın

Gücünü Allah’a imandan aldın

Zalimin gönlüne korkuyu saldın

Küfrün bileğini büküp de gittin

 

Hürriyet uğruna vazgeçtin candan

Velayet uğruna  vazgeçtin candan

Adalet uğruna  vazgeçtin candan

Zalimin zulmünden bıkıp da gittin

 

Düşmana en büyük ziyanı verip

Tağut karşısında göğsünü gerip

Küfrün umudunu yerlere serip

Zulmün kalesini yıkıp da gittin

 

Hep tevekkül ettin yüce Allah’a

Değerine asla biçilmez paha

Arzu’nun gönlüne bir kere daha

Hicran tohumunu ekip de gittin

 

Arzu Çetinkaya

03.01.2021

 

Şehit Kasım Süleymani’nin vasiyetnamesi

Hatırlamaya İhtiyacımız Var

Komutanımız Şehit Kasım Süleymaniye Mektup

İletişim