Kadir Gecesi Müşterek Ameller   

 

1- Gusül almak. Merhum Allâme Meclisî bu guslün güneş batacağı sırada alınıp onunla akşam namazının kılınmasının daha efdal olduğunu yazmıştır.

 

2- İki rekât namazı, her rekâtta Fâtiha’dan sonra yedi defa İhlâs Suresi’ni okuyarak kılmak; namazın ardından da yetmiş defa: “Esteğfirullahe ve etûbu ileyh” diyerek Allah’tan mağfiret dilemek ve tövbe etmek. Hz. Resul-i Ekrem (s.a.a) kendisinden nakledilen bir hadiste şöyle buyurmaktadır. “Kim bu ameli yaparsa, yerinden kalkmadan önce Allah onu ve anne-babasını bağışlar.”

 

3- Bu üç geceyi ihya etmek (sabaha kadar ibadetle geçirmek) de müstehaptır. Bir hadis-i şerifte şöyle geçer: “Allah, Kadir gecesini ihya eden kimsenin günahlarını bağışlar.”

 

4- Şu duanın okunması:

[1] “Allah’ım! Menfaat veya zararı elinde olmayan ve kötülüğü kendisinden uzaklaştıramayan değersiz bir kulun olarak akşamladım. Ben kendi nefsime bunu şehadet ediyor, gücümün zayıflığı ve çaremin azlığını sana itiraf ediyorum. Şu hâlde Muhammed ve Ehlibeyt’ine rahmet eyle ve bu gecede bana ve bütün mümin erkek ve kadınlara vaat ettiğin mağfireti gerçekleştir ve bana verdiğin (nimetlerini) tamamla. Çünkü ben senin, miskin, düşkün, zayıf, fakir ve aşağılık bir kulunum. Allah’ım! İster geciksin (ister gecikmesin), ister rahatlıkta olayım isterse sıkıntıda, ister zorlukta olayım, isterse kolaylıkta, ister afiyet içinde olayım, ister belada, ister yoksulluk içinde olayım isterse nimet (ve bollukta), lütfettiğin şeylerde zikrini bana unutturma; verdiğin (nimetlerde) iyiliğinden beni gafil etme ve icabetinden ümidimi kesme. Kuşkusuz sen duayı işiten (kabul eden)sin.”

 

5- Her üç gecede de yüz rekât namaz kılmanın çok fazileti vardır. Bu namazlarda her rekâtta Fâtiha’dan sonra on defa İhlâs Suresi okunur.

 

6- Cevşen-i Kebir Duasını okumak.

Cevşen-i Kebir Duası için tıklayınız…

 

7- Duhan ve Kadir Surelerinin okunması.

 

8- Bu gecenin bir ameli de İmam Hüseyin’in (a.s) mukaddes türbesini ziyaret etmektir. Uzakta olanlar da uzaktan İmam’ı (a.s) selâmlayarak ziyaret edebilirler.

İmam Hüseyin’i Kadir Gecesinde Ziyaret Etmek

 

 

9- Kur’ân-ı Kerim’i açıp önüne koyarak Şu Duanın Okunması:

 

اَللّـهُمَّ اِنّي اَسْأَلُكَ بِكِتابِكَ وَما فيهِ وَفيهِ اسْمُكَ الاَكْبَرُ وَاَسْماؤُكَ الْحُسْنى،

وَما يُخافُ وَيُرْجى اَنْ تَجْعَلَني مِنْ عُتَقائِكَ مِنَ النّارِ.

“Allah’ım senden, indirdiğin kitabın ve onda bulunan büyük ve güzel isimlerin hürmetine ve kitabındaki korkutan veya ümit veren (ayetlerin) hürmetine, beni cehennem ateşinden azat ettiğin kimselerden kılmanı dilerim.”

10- Sonra Kur’ân’ı alıp başımıza koyarak

اَللّـهُمَّ بِحَقِّ هذَا الْقُرْآنِ، وَبِحَقِّ مَنْ اَرْسَلْتَهُ بِهِ، وَبِحَقِّ كُلِّ مُؤْمِنٍ مَدَحْتَهُ فيهِ،

وَبِحَقِّكَ عَلَيْهِمْ، فَلا اَحَدَ اَعْرَفُ بِحَقِّكَ مِنْكَ.

“Allah’ım! Bu Kur’ân ve onu gönderdiğin kimsenin ve onda methettiğin bütün müminlerin hakkına ve senden başka hiç kimsenin tanıyamayacağı onlar üzerindeki hakkına (sana yalvarıyorum).”

 

 

Yirmi Birinci Gecenin Amelleri

Bu gece on dokuzuncu geceden daha faziletlidir. Bu gecede de üç gecenin müşterek amellerini yerine getirmekle birlikte bu gece ve yirmi üçüncü gecenin gusül, ihya ve ibadetine daha çok önem verilmesi, hadislerde üstelenmiş ve Kadir gecesinin bu iki geceden birisi olduğu vurgulanmıştır.

 

Muhtelif hadislerde nakledildiğine göre, Ehlibeyt İmamları’ndan birisine, Kadir gecesinin bu iki geceden hangisi olduğu sorulduğunda, “İstediğini bu iki geceden birisinde (her iki gecenin amellerini yerine getirerek) bulman kolaydır.” veya “Neden her iki gecede de hayır amel işlemeyesin?!” şeklindeki cevaplarla yetinmiş ve kesin olarak belirlememişlerdir.

 

Merhum Şeyh Sadûk’un: “Bu iki geceyi ilâhî olan ilmî müzakerelerle geçirmek daha faziletlidir.” dediği nakledilmiştir.

 

Bu geceden itibaren ramazanın son on günlerine ait duaların okunmasına da başlanılır. O dualardan birisi, Merhum Kuleynî’nin İmam Cafer Sadık’tan (a.s) naklettiği duadır. İmam (a.s) şöyle buyurmuştur: Ramazan ayının son on gününde, her gece şöyle söylersin:

 

اَعُوذُ بِجَلالِ وَجْهِكَ الْكَريمِ أنْ يَنْقِضيَ عَنّي شَهْرُ رَمَضانَ اَوْ يَطْلُعَ الْفَجْرُ مِنْ لَيْلَتي هذِهِ

وَلَكَ قِبَلي ذَنْبٌ اَوْ تَبِعَةٌ تُعَذِّبُني عَلَيْهِ

“(Ey Rabbim!) Ramazan ayının bitmesi veya bu gecenin sabah olmasıyla henüz üzerimde azaba vesile olacak bir günahın kalması hâlinde, bundan Kerim Vech’inin yüceliğine sığınırım.”

 

 

Merhum Kef’emî’nin “Beledu’l-Emin” adlı eserin haşiyesindeki nakline göre İmam Cafer Sadık (a.s), ramazan ayının son on gecesinde farz ve sünnet namazlardan sonra şöyle dua ederdi:

 

اَللّـهُمَّ اَدِّ عَنّا حَقَّ ما مَضى مِنْ شَهْرِ رَمَضانَ، وَاغْفِرْ لَنا تَقْصيرَنا فيهِ، وَتَسَلَّمْهُ مِنّا مَقْبُولاً

وَلا تُؤاخِذْنا بِاِسْرافِنا عَلى اَنْفُسِنا، وَاجْعَلْنا مِنَ الْمَرْحُومينَ وَلا تَجْعَلْنا مِنَ الَمحْرُومينَ

 

“Allah’ım! Ramazan ayının geçmiş (günlerinin) hakkını bizden taraf eda et. Ona karşı yaptığımız kusur ve ihmali bağışla. Onu bizden kabul buyur. Nefsimize yaptığımız zulümden dolayı bizi cezalandırma. Bizi rahmetine mazhar olan kullarından eyle; mahrum olanlardan değil.”

 

 

İmam (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kim bu duayı okursa, Allah bu aydaki geçmiş kusurlarını bağışlar ve geriye kalan günlerinde ise, onu günahtan korur.”

 

Yine Seyyid İbn Tâvûs’un (r.a) “İkbal” kitabında İbn Ebi Umeyr’den, Murazim’den nakline göre, İmam Sadık (a.s) ramazan ayının son on gününde, her gece şu duayı okurdu:

 

اَللّـهُمَّ اِنَّكَ قُلْتَ في كِتابِكَ الْمُنْزَلِ: (شَهْرُ رَمَضانَ الَّذي اُنْزِلَ فيهِ الْقُرْآنُ هُدىً لِلنّاسِ وَبَيِّناتٍ مِنَ الْهُدى وَالْفُرْقانِ)

فَعظَّمْتَ حُرْمَةَ شَهْرِ رَمَضانَ بما اَنْزَلْتَ فيهِ مِنَ الْقُرآنِ، وَخَصَصْتَهُ بِلَيْلَةِ الْقَدْرِ وَجَعَلْتَها خَيْراً مِنْ اَلْفِ شَهْرٍ،

اَللّـهُمَّ وَهذِهِ اَيّامُ شَهْرِ رَمَضانَ قَدِ انْقَضَتْ، وَلَياليهِ قَدْ تَصَرَّمَتْ، وَقَدْ صِرْتُ يا اِلهٰي مِنْهُ اِلى ما اَنْتَ اَعْلَمُ بِهِ مِنّي

وَاَحْصى لِعَدَدِهِ مِنَ الْخَلْقِ اَجْمَعينَ، فَاَسْأَلُكَ بِما سَأَلكَ بِهِ مَلائِكَتُكَ الْمُقَرَّبُونَ وَاَنْبِياؤُكَ الْمُرْسَلُونَ، وَعِبادُكَ الصّالِحُونَ،

اَنْ تُصَلِّيَ عَلى مُحَمَّدٍ وَآلِ مُحَمَّدٍ وَأنَ تَفُكَّ رَقَبَتي مِنَ النّارِ، وَتُدْخِلَنِى الْجَنَّةَ بِرَحْمَتِكَ، وَاَنْ تَتَفَضَّلَ عَليَّ بِعَفْوِكَ وَكَرَمُكَ

و تَتَقبَّل تَقَربي وَ تَسْتَجيْبَ دُعائي وتَمُنَّ عَليَّ بالأمنِ يومَ الخَوفِ مِنْ كُلِّ هَوْلٍ اَعْدَدْتَهُ لِيَومِ الْقِيامَةِ،

اِلهٰي وَاَعُوذُ بِوَجْهِكَ الْكَريمِ وَبِجَلالِكَ الْعَظيمِ اَنْ يَنْقَضِيَ اَيّامُ شهْرِ رَمَضانَ وَلَياليهِ وَلكَ قِبَلي تَبِعَةٌ اَوْ ذَنْبٌ تُؤاخِذُني بِهِ

اَوْ خَطيئَةٌ تُريدُ اَنْ تَقْتَصَّهَا مِنّي لَمْ َتَغْفِرْها لي سَيِّدي سَيِّدي سَيِّدي أسألُك يا لا اِلـٰهَ إلاّ اَنْتَ اِذْ لا اِلـٰهَ إلاّ اَنْتَ

اِنْ كُنْتَ رَضَيْتَ عَني في هذَا الشَّهْرِ فَاْزدَدْ عَنّي رِضاً، وَاِنْ لَمْ تَكُن رَضَيْتَ عنِّي فَمِنَ الآنَ فَارْضَ عَنّي

يا اَرْحَمَ الرّاحِمينَ، يا اَللهُ يا اَحَدُ يا صَمَدُ يا مَنْ لَمْ يَلِدْ وَلمْ يُولَدْ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُواً اَحَدٌ.

 

Allah’ım! İndirilen kitabın (Kur’ân)’da şöyle buyurdun: “Ramazan ayı, ki insanlara yol gösterici, (hakkı batıldan) ayırt edip açıklayıcı olan Kur’ân o ayda indirilmiştir…” Kur’ân’ı böylece ramazan ayında indirerek, Kadir gecesini bu aya has kılıp bu ayın hürmetini yücelttin. Allah’ım! İşte ramazan ayının günleri bitmek ve geceleri geçmek üzeredir. Ey mabudum! (Bu günler ve gecelerde) ulaştığım durumu sen benden daha iyi bilirsin; sen (itaat veya günahlarımın) sayısına bütün yaratıklardan daha çok vakıfsın. Şu hâlde mukarreb meleklerinin, gönderilmiş peygamberlerinin ve salih kullarının senden dilerken vasıta kıldıkları şeyleri, ben de vasıta kılarak senden, Muhammed ve Ehlibeyt’ine rahmet etmeni, vücudumu (cehennem) ateşinden kurtarmanı, rahmetinle beni cennete yerleştirmeni, affın ve kereminle bana lütufta bulunmanı, (sana) yakınlaşmak için (yaptığım amelleri) kabul buyurmanı, duamı kabul etmeni ve korku günü olan Kıyamet günü için öngördüğün bütün korku ve dehşetlerden beni emniyete alarak minnetine mazhar kılmanı diliyorum. Ey mabudum! Ramazan ayının gündüz ve geceleri geçer de üzerimde beni cezalandırmana sebep olacak bir suç ve günah veya benden kısasını alacağın bir yanlışım kalır ve onu bağışlamazsan, bundan (ancak) Kerim Vech’ine ve yüce celaline sığınırım. Ey efendim; ey efendim; ey efendim; ey (yüce Allah)! Senden başka ilâh yoktur; çünkü senden gayri bir mabut olamaz; sana yalvarıyorum; bu ayda benden razı olduysan, rızanı daha da artır ve eğer razı olmadıysan, şu anda benden razı ol; ey merhametlilerin en merhametlisi! Ey Allah, ey tek, ey noksansız-ihtiyaçsız, ey doğmayan ve doğurmayan ve hiçbir şey kendisine denk olmayan (Rabbim)!”

 

Peşinden şu duanın sık sık tekrarlanması tavsiye edilmiştir:

 

يا مُلَيِّنَ الْحَديدِ لِداوُدَ عَلَيْهِ السَّلامُ يا كاشِفَ الضَرّ والكُرَبِ العِظام عَن ايّوبَ (عليه السلام)،

اَي مُفَرِّجَ هَمِّ يَعْقُوبَ عَلَيْهِ السَّلامُ، اَيْ مُنَفِّسَ غَمِّ يُوسُفَ عَلَيْهِ السَّلامُ صَلِّ عَلى مُحَمَّدٍ وَآلِ مُحَمَّدٍ كَما اَنْتَ أَهْلهُ

اَنْ تُصَلِّيَ عَلَيْهِمْ اَجْمَعينَ وَافْعَلْ بي ما اَنْتَ اَهْلُهُ وَلا تَفْعَلْ بي ما اَنَا اَهْلُهُ.

 

“Ey Davud aleyhisselâm için demiri yumuşatan; ey Eyyup aleyhis-selâm’ın büyük sıkıntı ve kederini gideren; ey Yakup aleyhisselâm’ın üzüntüsüne son veren; ey Yusuf Aleyhisselâm’ın gamını bertaraf eden (Yüce Allah)! Muhammed ve Ehlibeyt’inin hepsine, sana yakışır şekilde rahmet eyle; bana, kendine yakışır şekilde muamele et, benim hak ettiğim şekilde değil.”

 

el-Kâfî”, “el-Muknia” ve “el-Misbâh” kitaplarında, yirmi birinci gece için şu dua nakledilmiştir:

 

يا مُولِجَ اللَّيْلِ فِي النَّهارِ، وَمُولِجَ النَّهارِ فِي اللَّيْلِ، وَمُخْرِجَ الْحَيِّ مِنَ الْمَيِّتِ، وَمُخْرِجَ الْمَيِّتِ مِنْ الْحَيِّ،

يا رازِقَ مَنْ يَشاءُ بِغَيْرِ حِسابٍ، يا اَللهُ يا رَحْمـنُ، يا اَللهُ يا رَحيمُ، يا اَللهُ يا اَللهُ يا اَللهُ لَكَ الاَسْماءُ الْحُسْنى،

وَالاَمْثالُ الْعُلْيا، وَالْكِبْرِياءُ وَالآلاءُ، اَسْأَلُكَ اَنْ تُصَلِّيَ عَلى مُحَمَّدٍ وَآلِ مُحَمَّدٍ،

وَاَنْ تَجْعَلَ اسْمي في هذِهِ اللَّيْلَةِ فِي السُّعَداءِ، وَرُوحي مَعَ الشُّهَداءِ، وَاِحْساني في عِلِّيّينَ، وَاِساءَتي مَغْفُورَةً،

وَاَنْ تَهَبَ لي يَقينَاً تُباشِرُ بِهِ قَلْبي، وَاِيماناً يُذْهِبُ الشَّكَّ عَنّي، وَتُرْضِيَني بِما قَسَمْتَ لي،

وَآتِنا فِي الدُّنْيا حَسَنَةً وَفِي الآخِرَةِ حَسَنَةً، وَقِنا عَذابَ النّارِ الْحَريقِ، وَارْزُقْني فيها ذِكْرَكَ وَشُكْرَكَ،

وَالرَّغْبَةَ اِلَيْكَ وَالاِنابَةَ وَالتَّوْفيقَ لِما وَفَّقْتَ لَهُ مُحَمَّداً وآلَ مُحَمَّدٍ عَلَيْهِ وَعَلَيْهِمُ السَّلامُ.

 

“Ey geceyi gündüze ve gündüzü geceye dâhil eden; diriyi ölüden ve ölüyü diriden çıkaran; ey istediğine hesapsız rızk veren; ya Allah, ya Rahman; ya Allah, ya Rahim; ya Allah, ya Allah, ya Allah! Güzel isimler, yüce örnekler, yücelik ve nimetler sana mahsustur. Senden, Muhammed ve Ehlibeyt’ine rahmet etmeni ve bu gecede benim ismimi saadetli insanların isimleri arasına, ruhumu ise şehidlerin ruhlarının yanına yerleştirmeni, iyiliğimi illiyyîn makamına (kabul derecesine) ulaştırmanı, kötülüğümü bağışlamanı diliyorum. Bana kalbimle bütünleşen (hiçbir zaman ayrılmayan) bir yakin; şüpheyi benden uzaklaştıracak bir iman lutfetmeni ve benim için kısmet ettiğin şeylere beni razı kılmanı diliyorum senden. (Allah’ım!) Dünyada da bize iyilik nasip et, âhirette de. Bizi, yakıcı ateşin azabından koru. Bu gecede bana zikrini, şükrünü, sana yönelmeyi, tövbe etmeyi nasip et ve Muhammed ve Ehlibeyt’ini (ona ve Ehlibeyt’ine selâm olsun) muvaffak kıldığın şeylere beni de muvaffak kıl.”

 

 

Ya rabbi bu gece muhtemel kadir gecelerinin ilk gecesidir. Ya rabbi bizleri bu mübarek geceyi hakkıyla ihya edenlerden karar kıl. Bizleri ve anne baba kardeşlerimizi bu mübarek gece hürmetine bağışlananlardan ve amel defterleri sağ tarafından verilenlerden karar kıl. Ya rabbi bu gece hürmetine bizleri ve evlatlarımızı imam Ali ve diğer imamlarımızın izinden yolundan ve öğretilerinden ayırma. Vefat etmişlerimizin kusurlarını bu gece hürmetine affet ve taksiratlarını bağışla. Ya rabbi bu gece işlenen her hayra her güzelliğe ve yapılan her dua ve ibadetin sevabına bizleri de ortak eyle.  

 

Lütfen bizleri de dualarınızda eksik etmeyiniz. Allah Teala, Muhammed ve Al-i Muhammed hürmetine siz ve değerli ailenize her daim sağlık, sıhhat, afiyet ve hayırlı ömürler nasip etsin inşallah

İletişim