Aşura Ziyareti (Arapça: زيارة عاشوراء), Ehlibeyt dostlarının uzaktan ve yakından İmam Hüseyin (a.s) ve yarenlerini ziyaret etmek ve Aşura vakıasını anmak için okudukları bir ziyaretnamedir. Bu ziyaretname İmam Muhammed Bakır’dan (a.s) rivayet edilmiş ve Ehlibeyt dostları için önemli bir ziyaretnamedir.
Aşura Ziyareti’nin Senedi
Aşura ziyaretinin yer aldığı en eski ve kaynak kitap, İbn-i Govluveyh’in yazmış olduğu “Kamilu’z-Ziyarat” kitabıdır.[1] Kitabın müellifi, Aşura ziyaretinin metnini İmam Muhammed Bakır’dan (a.s) nakletmiştir. Aynı şekilde bu ziyareti, Şeyh Tusi (r.a) “Misbahu’l Müteheccid”[2] kitabında “Muhammed b. İsmail b. Bazi’den, o da Salih b. Ukbe’den, o da babasından ve o da Ebu Cafer’den nakletmiştir. “Kamilu’z Ziyaret” kitabının nakli ile “Misbahu’l Müteheccid” kitabının nakli arasında farklılıklar göze çarpmaktadır.[3] Aşura Ziyareti’nden sonra Alkame’nin Safvan’dan ve onun da İmam Cafer Sadık’tan (a.s) naklettiği “Alkame Duası” yer almaktadır.[4]
Aşura Ziyaretini Okumanın Sevabı
Alkame b. Muhammed Hazar şöyle diyor: İmam Bakır’a (a.s) dedim ki: “Bana Aşura gününde İmam Hüseyin’i (a.s) yakından ziyaret ettiğimde veya uzak şehirlerden ya da evimden o hazrete selam verdiğimde okuyabileceğim bir dua öğretin”. İmam Bakır (a.s) şöyle buyurdular:
“Ey Alkame! O hazrete selam ver ve sonra iki rekât namaz kıl. Daha sonra tekbir getir ve o hazreti işaret ederek şunları (ziyaretin metnini) söyle. Bunu okumakla İmam Hüseyin’i (a.s) ziyaret eden meleklerin duasını yapmış olursun. Bu durumda Allah-u Teâlâ senin için yüz binlerce derece verir ve İmam Hüseyin (a.s) ile birlikte şehit olanlar gibi olursun. Böylece onların ulaştıkları makama ulaşır ve o hazretle birlikte şehit olanlarla birlikte anılırsın. Bunun yanında senin için her peygamber ve elçinin sevabının yanında, İmam Hüseyin (a.s) şehit olduğu günden itibaren o hazreti ziyaret edenlerin ziyaretinin sevabı yazılır.[5]
Alkame diyor ki İmam Bakır (a.s) bu ziyareti naklettikten sonra şöyle buyurdu: “Ey Alkame! Eğer her gün evinde bu ziyaretnameyi okursan, bu sevapların hepsini alırsın.”[6]
Başka bir rivayette ise: “Eğer insanlar İmam Hüseyin’i (a.s) ziyaret etmenin değerini anlasalardı, büyük bir şevkle ölümü arzulardı. Bu sevap ve mükafatlara ulaşma hasretinden beden ve ruhlarını parça parça ederlerdi.”[7]
Aşura Ziyaretinin İçeriği
Selam: Aşura ziyareti, İmam Hüseyin’e (a.s) selamla başlamakta ve İmam Hüseyin’in (a.s) fedailerine selamla bitmektedir. Bu ziyaretname, imamet ve velayet mesirinde olanlar ve bu yolda canlarını feda etmiş insanları yad etmek; yaşanmış olan musibetleri ve hadiseleri unutturmamak için insanlara o zamanı yaşatarak, dost ve düşmanı beyan eder.
Ehlibeyt tarihine dair hatırlatma: Aşura ziyaretinde Ehlibeyt’e karşı yapılan zulümler iki farklı zamirle; “kum” (siz) ve “ke” (sen) zamirleri ile ele alınmaktadır. “Kum” zamirinin döndüğü yer Ehlibeyt ve “ke” zamirinin döndüğü yer ise, Ebu Abdullah Hüseyin (a.s) dır. Ziyaretin başında geçen şu cümlenin anlamı; “Öyleyse siz Ehl-i Beyt’e karşı zulüm ve sitemin temelini atan gruba Allah lanet etsin. Sizi kendi makamınızdan alıkoyan ve Allah’ın size tanımış olduğu makamlarınızdan sizi uzaklaştıran gruba Allah lanet etsin. Allah, sizi katleden gruba lanet etsin; size karşı savaşmak için ortam hazırlayanlara Allah lanet etsin.” Ziyaretin ortalarında ise “size karşı savaş açanlardan” cümlesi geçmektedir. Bu cümlede ise “size karşı savaş açanlardan” Hz. Resulullah’tan (s.a.a) sonra İslam muhalifi siyasi güçlerin Ehlibeyt’e (a.s) olan düşmanlık ve gayri insani davranışları hatırlatılmaktadır. Başka cümlesinde ise “sizinle savaşmak için bineklerini eyerleyip, gem vuran ve tam bir hazırlık içinde savaşa gidenlere Allah lanet etsin.” Aşura olayına işaret edilmektedir. Diğer iki bölümde ise, Ben-i Ümeyye kabilesinden ciğer yiyen Hind’in oğlunun Aşura gününü mübarek saydığı ve Al-i Ziyad ve Al-i Mervan’ın İmam Hüseyin’in (a.s) öldürülmesinden dolayı duydukları sevinç hatırlatılmaktadır.
Lanet: Aşura ziyaretinde İmamlar (a.s) ve onların hükumetlerine karşı düşmanlık güdenler lanetlenmişlerdir. Ben-i Ümeyye, Ziyad Ailesi ve Mervan Ailesi zalim gruplar olarak zikredilmiştir. Ziyaretnamede adı geçen Ubeydullah b. Ziyad, Ömer b. Saad ve Şimr ise, isimleri zalim şahıslar olarak geçmiştir. Bu siyasi gücün asıl amacı, Ehlibeyt’e (a.s) zulmetmek ve düşmanlık güderek savaş açmak ve kan dökerek korku hakimiyeti kurmaktır. Aşura ziyaretinde yer yer ümmetin bir bölümü de lanete uğramış ve onlardan şiddetle uzak durulması istenmiştir. Ziyaretin son iki bölümünde bu lanet, tarih boyunca Muhammed ve Al-i Muhammed’e karşı yapılan ve yapılmakta olan tüm zalimleri kapsamaktadır. Bu lanetlerin amacı Müslümanların Allah’a tabi olarak Muhammed ve Al-i Muhammed’e zulüm yapan zalim tayfadan –yani imamet hükumetine muhalif olanlardan- uzak durması ve hatlarını Muhammed ve Al-i Muhammed’in (s.a.a) hattıyla uyumlu hale getirmesidir.
Mehdilik ve İntikam alınması: Aşura ziyaretinin iki bölümünde Allah’tan İmam Hüseyin’in (a.s) intikamının alınmasının, hakkı söyleyen natık kişi, Hz. Muhammed’in Ehlibeyt’inin mensur (muzaffer) İmam’ı (a.f), hidayet edici İmam’ının (a.f) eliyle nasip edilmesi istenmektedir. Bu söylemler, Hz. Hüccet’in (a.f) zuhurunu ve onun eliyle intikamının alınacağını ortaya koymaktadır. Şiaların fikir ve hareket yapı taşını oluşturan intizar (bekleyiş) dönemindeki Mehdeviyet temeline işaret etmektedir.
Dua: Aşura ziyaretinin diğer önemli bir duası ise şu içeriktedir: “Allah’ım! Yaşamımı Muhammed ve Ehlibeyt’inin yaşamı gibi ve ölümümü de Muhammed ve Ehlibeyt’inin ölümü gibi kıl.” Dünyevi ve uhrevi saadete ermek için ziyaretin sonlarında şu ifadeler kullanılmıştır: “Kendi katında Hüseyin (a.s) ve onun uğrunda canlarını feda eden ashabıyla birliktelikten kazandığım doğruluk makamını benim için sabit kıl.”
Aşura Ziyaretini Dinlemek İçin Tıklayınız
Aşura Ziyareti’nin Metni ve Anlamı
بِسْمِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
اَلسَّلامُ عَلَيْكَ يا اَبا عَبْدِاللهِ، اَلسَّلامُ عَلَيْكَ يَا بْنَ رَسُولِ اللهِ (السَّلامُ عَلَيكَ يا خِيَرَةِ اللهِ وابْنَ خَيرَتِهِ) اَلسَّلامُ عَلَيْكَ يَا بْنَ اَميرِ الْمُؤْمِنينَ وَابْنَ سَيِّدِ الْوَصِيّينَ، اَلسَّلامُ عَلَيْكَ يَا بْنَ فاطِمَةَ سَيِّدَةِ نِساءِ الْعالَمينَ، اَلسَّلامُ عَلَيْكَ يا ثارَ اللهِ وَابْنَ ثارِهِ وَالْوِتْرَ الْمَوْتُورَ، اَلسَّلامُ عَلَيْكَ وَعَلَى الاَرْواحِ الَّتي حَلَّتْ بِفِنائِكَ عَلَيْكُمْ مِنّي جَميعاً سَلامُ اللهِ اَبَداً ما بَقيتُ وَبَقِىَ اللَّيْلُ وَالنَّهارُ، يا اَبا عَبْدِاللهِ لَقَدْ عَظُمَتِ الرَّزِيَّةُ وَجَلَّتْ وَعَظُمَتِ الْمُصيبَةُ بِكَ عَلَيْنا وَعَلى جَميعِ اَهْلِ الاِْسْلامِ وَجَلَّتْ وَعَظُمَتْ مُصيبَتُكَ فِي السَّماواتِ عَلى جَميعِ اَهْلِ السَّماواتِ،
فَلَعَنَ اللهُ اُمَّةً اَسَّسَتْ اَساسَ الظُّلْمِ وَالْجَوْرِ عَلَيْكُمْ اَهْلَ الْبَيْتِ، وَلَعَنَ اللهُ اُمَّةً دَفَعَتْكُمْ عَنْ مَقامِكُمْ وَاَزالَتْكُمْ عَنْ مَراتِبِكُمُ الَّتي رَتَّبَكُمُ اللهُ فيها، وَلَعَنَ اللهُ اُمَّةً قَتَلَتْكُمْ وَلَعَنَ اللهُ الْمُمَهِّدينَ لَهُمْ بِالَّتمْكينِ مِنْ قِتالِكُمْ، بَرِئْتُ اِلَى اللهِ وَاِلَيْكُمْ مِنْهُمْ وَمِنْ اَشْياعِهِمْ وَاَتْباعِهِمْ وَاَوْلِيائِهِم، يا اَبا عَبْدِاللهِ اِنّي سِلْمٌ لِمَنْ سالَمَكُمْ وَحَرْبٌ لِمَنْ حارَبَكُمْ اِلى يَوْمِ الْقِيامَةِ، وَلَعَنَ اللهُ آلَ زِياد وَآلَ مَرْوانَ، وَلَعَنَ اللهُ بَني اُمَيَّةَ قاطِبَةً، وَلَعَنَ اللهُ ابْنَ مَرْجانَةَ، وَلَعَنَ اللهُ عُمَرَ بْنَ سَعْد، وَلَعَنَ اللهُ شِمْراً، وَلَعَنَ اللهُ اُمَّةً اَسْرَجَتْ وَاَلْجَمَتْ وَتَنَقَّبَتْ لِقِتالِكَ،
بِاَبي اَنْتَ وَاُمّي لَقَدْ عَظُمَ مُصابي بِكَ فَاَسْأَلُ اللهَ الَّذي َاكْرَمَ مَقامَكَ وَاَكْرَمَني اَنْ يَرْزُقَني طَلَبَ ثارِكَ مَعَ اِمام مَنْصُور مِنْ اَهْلِ بَيْتِ مُحَمَّد صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ، اَللّـهُمَّ اجْعَلْني عِنْدَكَ وَجيهاً بِالْحُسَيْنِ عليه السلام فِي الدُّنْيا وَالاْخِرَةِ، يا اَبا عَبْدِاللهِ اِنّي اَتَقَرَّبُ اِلى اللهِ وَ اِلى رَسُولِهِ وَاِلى اَميرِ الْمُؤْمِنينَ وَاِلى فاطِمَةَ وَاِلَى الْحَسَنِ وَاِلَيْكَ بِمُوالاتِكَ وَبِالْبَراءَةِ (مِمَّنْ قاتَلَكَ وَنَصَبَ لَكَ الْحَرْبَ وَبِالْبَراءَةِ مِمَّنْ اَسَسَّ اَساسَ الظُّلْمِ وَالْجَوْرِ عَلَيْكُمْ وَاَبْرَأُ اِلَى اللهِ وَاِلى رَسُولِهِ) مِمَّنْ اَسَسَّ اَساسَ ذلِكَ وَبَنى عَلَيْهِ بُنْيانَهُ وَجَرى فِي ظُلْمِهِ وَجَوْرِهِ عَلَيْكُمْ وَعلى اَشْياعِكُمْ، بَرِئْتُ اِلَى اللهِ وَاِلَيْكُمْ مِنْهُمْ وَاَتَقَرَّبُ اِلَى اللهِ ثُمَّ اِلَيْكُمْ بِمُوالاتِكُمْ وَمُوالاةِ وَلِيِّكُمْ وَبِالْبَراءَةِ مِنْ اَعْدائِكُمْ وَالنّاصِبينَ لَكُمُ الْحَرْبَ وَبِالْبَراءَةِ مِنْ اَشْياعِهِمْ وَاَتْباعِهِمْ،
اِنّي سِلْمٌ لِمَنْ سالَمَكُمْ وَحَرْبٌ لِمَنْ حارَبَكُمْ وَوَلِىٌّ لِمَنْ والاكُمْ وَعَدُوٌّ لِمَنْ عاداكُمْ فَاَسْأَلُ اللهَ الَّذي أكْرَمَني بِمَعْرِفَتِكُمْ وَمَعْرِفَةِ اَوْلِيائِكُمْ وَرَزَقَنِى الْبَراءَةَ مِنْ اَعْدائِكُمْ اَنْ يَجْعَلَني مَعَكُمْ فِي الدُّنْيا وَالاْخِرَةِ وَاَنْ يُثَبِّتَ لي عِنْدَكُمْ قَدَمَ صِدْق فِي الدُّنْيا وَالاْخِرَةِ وَاَسْأَلُهُ اَنْ يُبَلِّغَنِى الْمَقامَ الَمحْمُودَ لَكُمْ عِنْدَ اللهِ وَاَنْ يَرْزُقَني طَلَبَ ثاري مَعَ اِمام هُدىً ظاهِر ناطِق بِالْحَقِّ مِنْكُمْ وَاَسْألُ اللهَ بِحَقِّكُمْ وَبِالشَّأنِ الَّذي لَكُمْ عِنْدَهُ اَنْ يُعْطِيَني بِمُصابي بِكُمْ اَفْضَلَ ما يُعْطي مُصاباً بِمُصيبَتِهِ مُصيبَةً ما اَعْظَمَها وَاَعْظَمَ رَزِيَّتَها فِي الاِْسْلامِ وَفِي جَميعِ السَّماواتِ وَالاْرْضِ
اَللّـهُمَّ اجْعَلْني فِي مَقامي هذا مِمَّنْ تَنالُهُ مِنْكَ صَلَواتٌ وَرَحْمَةٌ وَمَغْفِرَةٌ، اَللّـهُمَّ اجْعَلْ مَحْياىَ مَحْيا مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد وَمَماتي مَماتَ مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد، اَللّـهُمَّ اِنَّ هذا يَوْمٌ تَبَرَّكَتْ بِهِ بَنُو اُمَيَّةَ وَابْنُ آكِلَةِ الاَْكبادِ اللَّعينُ ابْنُ اللَّعينِ عَلى لِسانِكَ وَلِسانِ نَبِيِّكَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ فِي كُلِّ مَوْطِن وَمَوْقِف وَقَفَ فيهِ نَبِيُّكَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ، اَللّـهُمَّ الْعَنْ اَبا سُفْيانَ وَمُعاوِيَةَ وَيَزيدَ ابْنَ مُعاوِيَةَ عَلَيْهِمْ مِنْكَ اللَّعْنَةُ اَبَدَ الاْبِدينَ، وَهذا يَوْمٌ فَرِحَتْ بِهِ آلُ زِياد وَآلُ مَرْوانَ بِقَتْلِهِمُ الْحُسَيْنَ صَلَواتُ اللهِ عَلَيْهِ، اَللّـهُمَّ فَضاعِفْ عَلَيْهِمُ اللَّعْنَ مِنْكَ وَالْعَذابَ (الاَليمَ) اَللّـهُمَّ اِنّي اَتَقَرَّبُ اِلَيْكَ فِي هذَا الْيَوْمِ وَفِي مَوْقِفي هذا وَاَيّامِ حَياتي بِالْبَراءَةِ مِنْهُمْ وَاللَّعْنَةِ عَلَيْهِمْ وَبِالْمُوالاةِ لِنَبِيِّكَ وَآلِ نَبِيِّكَ عَلَيْهِ وَعليهم السلام
Sonra yüz defa şöyle söylenir:
اَللّـهُمَّ الْعَنْ اَوَّلَ ظالِم ظَلَمَ حَقَّ مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد وَآخِرَ تابِع لَهُ عَلى ذلِكَ، اَللّـهُمَّ الْعَنِ الْعِصابَةَ الَّتي جاهَدَتِ الْحُسَيْنَ (عليه السلام) وَشايَعَتْ وَبايَعَتْ وَتابَعَتْ عَلى قَتْلِهِ، اَللّـهُمَّ الْعَنْهُمْ جَميعاً
Sonra da yüz defa şöyle söylenir
اَلسَّلامُ عَلَيْكَ يا اَبا عَبْدِاللهِ وَعَلَى الاَْرْواحِ الَّتي حَلَّتْ بِفِنائِكَ عَلَيْكَ مِنّي سَلامُ اللهِ اَبَداً ما بَقيتُ وَبَقِيَ اللَّيْلُ وَالنَّهارُ وَلا جَعَلَهُ اللهُ آخِرَ الْعَهْدِ مِنّي لِزِيارَتِكُمْ، اَلسَّلامُ عَلَى الْحُسَيْنِ وَعَلى عَلِيِّ بْنِ الْحُسَيْنِ وَعَلى اَوْلادِ الْحُسَيْنِ وَعَلى اَصْحابِ الْحُسَيْنِ،
Sonra şöyle devam edersin
اَللّـهُمَّ خُصَّ اَنْتَ اَوَّلَ ظالِم بِاللَّعْنِ مِنّي وَابْدَأْ بِهِ اَوَّلاً ثُمَّ (الْعَنِ) الثّانيَ وَالثّالِثَ وَالرّابِعَ اَللّـهُمَّ الْعَنْ يَزيدَ خامِساً وَالْعَنْ عُبَيْدَ اللهِ بْنَ زِياد وَابْنَ مَرْجانَةَ وَعُمَرَ بْنَ سَعْد وَشِمْراً وَآلَ اَبي سُفْيانَ وَآلَ زِياد وَآلَ مَرْوانَ اِلى يَوْمِ الْقِيامَةِ
Sonra secdeye kapanıp şöyle dersin
اَللّـهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ حَمْدَ الشّاكِرينَ لَكَ عَلى مُصابِهِمْ اَلْحَمْدُ للهِ عَلى عَظيمِ رَزِيَّتي اَللّـهُمَّ ارْزُقْني شَفاعَةَ الْحُسَيْنِ يَوْمَ الْوُرُودِ وَثَبِّتْ لي قَدَمَ صِدْق عِنْدَكَ مَعَ الْحُسَيْنِ وَاَصْحابِ الْحُسَيْنِ اَلَّذينَ بَذَلُوا مُهَجَهُمْ دُونَ الْحُسَيْنِ عليه السلام
Aşura Ziyaretini Dinlemek İçin Tıklayınız
Bismillahirrahmanirrahim
Esselamu aleyke ya eba abdillah Esselamu aleyke yebne resulillah Esselamu aleyke yebne emiril muminin vebne seyyidil vesiyyin Esselamu aleyke yebne fatimete seyyideti nisail âlemin Esselamu aleyke ya sarallah vebne sarihi vel vitrel mevtur Essleamu aleyke ve elel ervahilleti hellet bi finaike aleykum minni cemien selamullahi ebeden ma begitu ve begiye-l leylu vennehari
Ya eba ebdillah leged ezumeti-r reziyyetu ve cellet ve ezumeti-l musibetu bike eleyna ve ela cemi-i ehlil İslami ve cellet ve ezumet musibetuke fi-s semavati ela cemi-i ehli-s semavati fe leene-l lahu ummeten defeetkum en megamikum ve ezaaletkum en meratibikumu-l leti rattebekumu-l lahu fiha ve leene-l lahu ummeten gateletkum ve leene-l lahu-l mumehhidine lehum bi-t temkini min gitalikum beri’tu ile-l lah ve ileykum minhum ve eşyaihim ve etbaihim ve evliyaihim
Ya eba ebdillah inni silmun limen saalemekum ve herbun limen haarebekum ilee yevmi-l giyameti ve leene-l lahu ale ziyadin ve ale mervane ve leene-l lahu beni umeyyete gatibeten ve leene-l lahu-bne mercanete ve leene-l lahu omere-bne se’din ve leene-l lahu şimren ve leene-l lahu ummeten esrecet ve elcemet ve teneggebet ligitalike bi ebi ente ve ummi leged ezume musabi bike fe es’elu-l lahe-l lezi ekreme megameke ve ekremeni en yerzugeni talebe sarike me’e imamin mensurin min ehli beyti muhammedin salla-l lahu aleyhi ve alihi
Allahumme celni indeke vecihen bi-l huseyn aleyhi-s selam fi-d dunya vel ahireti Ya eba ebdil lahi inni etegerrebu ile-l lahi ve ilee resulihi ve ilee emiri-l muminine ve ilee fatimete ve ile-l heseni ve ileyke bi muvaalatike ve bi-l beraaeti mimmen gaateleke ve nesebe leke-l herbe ve bi-l beraaeti mimmen essese esaase-z zulmi ve-l cevri aleykum ve ebreu ile-l lahi ve ilee resulihi mimmen essese esaase zalike ve bena eleyhi bunyaanehu ve ceraa fi zulmihi ve cevrihi aleykum ve ela eşyaikum beri’tu ile-l lahi ve ileyku minhum ve etegerrebu ile-l lahi summe ileykum bi muvaalatikum ve muvaalati veliy yukum ve bi-l beraaeti min e’daikum ve-n nasibine lekumul herbe ve bil beraaeti min eşyaihim ve etbaihim
İnni silmun limen salemekum ve herbun limen harebekum ve veliyyun limen vaalaakum ve eduvvun limen aadaakum fe es’elu-l lahe-l lezi ekremeni bi me’rifetikum ve me’rifeti evliyaikum ve rezegeniye-l beraete min e’daikum en yec’eleni meekum fi-d dunya ve-l ahireti ve en yusebbite li indekum gedeme sidgin fi-d dunya ve-l ahireti ve es’eluhu en yubelliğeniye-l megame-l mehmude lekum inde-l lahi ve en yerzugeni talebe sari me’e imamin haadin zahirin naatigin bi-l heggi minkum ve es’elu-l lahe bi heggikum ve bi-ş şe’nillezi lekum indehu en yu’tiyeni bi musabi bikum efzele maa yu’ti musaaben bi musibetihi musibeten maa e’zemeha e’zeme raziyyeteha fil İslami ve fi cemii-s semaavati vel erzi
Allahumme-c elni fi megami haza mimmen tenaaluhu minke selevaatun ve rehmetun ve meğfiretun Allahummec el mehyaye mehya muhammedin ve ali muhammedin ve memati muhammedin memate muhammedin ve ali Muhammed Allahumme inne haza yevmun teberreket bihi benu umeyyete ve-bnu aakileti-l ekbaad el-l leinubnu-l lein ela lisaanike ve lisaani nebiyyike salla-l lahu aleyhi ve alihi
Allahumme-l en eba sufyane ve muaviyete ve yezidebne muaviyete aleyhim minke-l le’netu ebede-l abidine ve haza yevmun ferihet bihi alu ziyadin ve alu mervan bi gatlihimu-l huseyn salavatu-l lahi aleyhi
Allahumme fe zaif aleyhimul le’ne minke ve-l ezabe Allahumme inni etegerrebu ileyke fi haza-l yevmi ve fi mevgifi haza ve eyyami heyati bi-l beraeti minhum ve-l le’neti aleyhim ve bi-l muvalati linebiyyike ve ali nebiyyike aleyhi ve aleyhimu-s selam.
Sonra yüz defa şöyle denilir;
Allahummel en evvele zalimin zeleme hegge muhammedin ve âli Muhammed ve ahire tabiin lehu ela zalik Allahumme-l eni-l isabete-l leti cahedeti-l huseyn ve şayeet ve bayeet ve tabet ela gatlihi Allahumme-l enhum cemiien.
Sonra yüz defa şöyle denilir;
Esselamu aleyke ya eba ebdillah ve ele-l ervahilleti hellet bi finaike aleyke minni selamullahi ebeden ma begiitu ve begiye-l leylu ve-n neharu ve la ceelehu-l lahi ahire-l ehdi minni li ziyaretikum Esselamu ele-l huseyn ve ele-l aliyyibni-l huseyn ve ele-l evladil huseyn ve ela eshabi-l huseyn
Sonra şöyle denilir;
Allahumme husse ente evvele zalimin bi-l le’ni minni ve-b de bihi evvelen summe-s saniye ve-s salise ve-r rabie Allahumme-l en yezide hamisen ve-l en ubeydellahi-bne ziyadin ve-bne mercanete ve omere-bne sa’din ve şimren ve ale ebi sufyane ve ale ziyadin ve ale mervane ila yevmi-l gıyameti.
Secdeye gidilerek şöyle denilir;
Allahumme lekel hemdu hemde-ş şakirine leke ela musabihim el-hemdu lillahi ela ezimi reziyyeti Allahum-mer zugni şefaaete-l huseyn yevme-l vurudi ve sebbit li gedeme sidgin indeke me’e-l huseyn ve eshabi-l huseyn ellezine bezelu muhecehim dune-l huseyn aleyhisselam.
Aşura Ziyaretinin Anlamı
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla
Selam olsun sana ey Eba Abdillah! Selam olsun sana ey Resulullah’ın oğlu! Selam olsun sana ey Mu’minlerin Emiri ve vasilerin efendisinin oğlu! Selam olsun sana ey dünya kadınlarının efendisi Fatıma’nın oğlu! Selam olsun sana ey Allah’ın kanına (intikamına) talip olduğu ve kanına talip olduğunun oğlu! Ey (mukaddes) kanının intikamı henüz alınmayan!
Selam olsun sana ve senin eşiğine yerleşen (sana feda olup, senin haremine yerleşen) ruhlara. Hepinizin üzerine benden Allah’ın edebi selamı olsun; ben yaşadığım, gece ve gündüz devam ettiği müddetçe.
Ey Eba Abdillah! Senin yasın ve musibetin bize ve İslam ehline çok ağır ve büyük oldu. Senin musibetin göklerde bütün gök ehline de çok büyük ve ağır oldu. Allah lanet etsin, siz Ehl-i Beyt’e yapılan zulüm ve haksızlığın temelini atan topluluğa. Allah lanet etsin, sizi (ilahi) makamınızdan uzaklaştıran ve Allah’ın size tayin ettiği mertebeleri elinizden alan topluluğa. Allah lanet etsin, sizi şehit eden topluluğa. Allah lanet etsin, sizinle savaşabilmek için (zalimlere) ortam hazırlayan topluluğa.
Ben Allah’a ve siz (Ehl-i Beyt’e) doğru, o (zalimlerden) ve onların izleyicilerinden, takipçilerinden ve dostlarından beriyim.
Ey Eba Abdillah! Hiç şüphesiz ben, kıyamet gününe kadar sizinle barışık olanlarla barışığım ve sizinle savaşanlarla savaş halindeyim.
Allah lanet etsin Ziyad soyuna ve Mervan soyuna. Allah lanet etsin Ümeyye oğullarının hepsine. Allah lanet etsin Mercane oğluna (İbn-i Ziyâd’a). Allah lanet etsin Ömer b. Sa’d’a. Allah lanet etsin Şimr’e. Allah lanet etsin seninle savaşmak için at eğerleyen, dizgin çeken ve nikap bağlayan topluluğa.
Anam ve babam sana feda olsun; senin için musibetim çok büyüktür. Şu halde senin makamını yücelten ve beni seninle değerli kılan Allah’tan istiyorum ki, Muhammed’in (s.a.a) Ehl-i Beyt’inden olan muzaffer İmam (Hz. Mehdi) ile birlikte senin intikamını almayı bana nasip buyursun! Allah’ım! Beni dünya ve ahirette Hüseyin (a.s) ile şerefli kıl.
Ey Eba Abdillah! Hiç şüphesiz ben senin sevginle ve sizin (Ehl-i Beyt’in) düşmanlarından beri olmakla, Allah’a, Resulü’ne, Emir-ül Mu’minin’e, Fatıma’ya, Hasan’a ve sana yakınlaşıyorum. Onlar ki bu haksızlığın temelini atıp binasını kurdular; size ve takipçilerinize karşı zulüm ve haksızlıklarını devam ettirdiler.
Ben, Allah’a ve size doğru onlardan beriyim. Sizin dostlarınızı sevmekle ve size savaş açanlardan ve onların izleyicileri düşmanlarımızdan beri olmakla önce Allah’a ve sonra da size yakınlaşıyorum.
Ben, sizinle barışık olanla barışığım ve sizinle savaşta olana karşı savaştayım. Size dost olana dostum ve size düşman olanla düşmanım. Şu halde sizi ve dostlarınızı tanımakla beni şereflendiren ve düşmanlarınızdan beri olmayı bana nasip eden Allah’tan istiyorum ki beni dünya ve ahirette sizinle birlikte kılsın; dünya ve ahirette sizin yanınızda bana sebat versin. Beni, sizin Allah katında sahip olduğunuz beğenilmiş makama ulaştırsın. Bana, hidayet İmamı olan, zuhur etmiş halde hakkı söyleyen (Hz. Mehdi) ile birlikte intikamınızı almayı nasip buyursun.
Sizin hakkınızı ve Allah’ın katında sahip olduğunuz ilahi mertebenizi vesile ederek, Allah’tan istiyorum ki sizin musibetinizi çektiğim için, musibet çeken bir kimseye verilen mükafatın en iyisini bana nasip etsin. Bu musibet ve bu musibetin İslam’da ve bütün göklerde ve yerde meydana getirdiği sıkıntı ve acı ne de büyüktür!
Allah’ım! Beni, şu bulunduğum halde-yerde, Senin salavat, rahmet ve mağfiretine mazhar olanlardan eyle. Allah’ım! Benim hayatımı Muhammed ve Âl-i Muhammed’in hayatı, ölümümü de Muhammed ve Âl-i Muhammed’in ölümü gibi kıl.
Allah’ım! Bu öyle bir gündür ki Ümeyye oğulları ve ciğer yiyen (Hind’in) oğlu, onu mübarek saymışlardır. O öyle bir kimseydi ki kendisi de babası da Senin ve Resulü’nün dilinde lanetlenmiştir. Peygamber’in (Allah’ın salat ve selamı onun ve Ehl-i Beyt’inin üzerine olsun) de bulunduğu her yerde ve durduğu her durakta onlara lanet okumuştur.
Allah’ım! Ebu Süfyan’a, Muaviye’ye ve Yezid b. Muaviye’ye lanet et. Senin lanetin ebediyyen onların üzerine olsun.
Bu öyle bir gündür ki onda Ziyad ve Mervan soyu, Hüseyin’i (a.s) öldürdükleri için sevindiler. Şu halde lanet ve acı azabını onların üzerine kat kat artır.
Allah’ım! Ben, bugün ve durduğum bu yerde ve bütün hayat günlerimde o (zalimlerden) beri olmakla ve onları lanetlemekle ve Peygamber’ini ve Ehl-i Beyt’ini (hepsinin üzerine selam olsun) sevmekle sana yakınlaşıyorum.
Sonra yüz defa şöyle söylersin:
Allah’ım! Muhammed ve Âl-i Muhammed’in hakkına ilk zulmeden kimseden, ona bu konuda en son tabi olan kimseye kadar hepsine lanet et.
Allah’ım! Hüseyin’le savaşan, onu öldürmek için birbirleriyle işbirliği yapan ve sözleşen topluluğa lanet et. Allah’ım! Onların hepsini toplu olarak kendi lanetine mazhar eyle.
Sonra da yüz defa şöyle söylersin:
Selam olsun sana ey Eba Abdillah ve o (pak) ruhlara ki senin eşiğinde (hareminde) yer aldılar. (Sana canlarını kurban etme ve aynı mekanda defnedilme şerefine nail oldular.)
Allah’ın selamı benden, ebediyen senin üzerine olsun; yaşadığım sürece, gece ve gündüz devam ettiği müddetçe.
Allah, bu ziyareti benim sizi son ziyaretim kılmasın. Selam olsun Hüseyin’e ve Ali b. Hüseyin’e, Hüseyin’in evlatlarına ve ashabına.
Sonra şöyle devam edersin:
Allah’ım! Sen, (Resul ve Ehl-i Beyt’ine) ilk zulmedeni benim özel lanetime mazhar eyle. Bunun için de önce birinci, sonra ikinci, sonra üçüncü ve sonra da dördüncüden başla. Sonra da… Yezid’e lanet eyle. Ziyad’ın ve Mercane’nin oğlu Ubeydullah’a, Sa’d oğlu Ömer’e, Şimr’e, Ebu Süfyan’ın, Ziyad’ın ve Mervan’ın soyuna kıyamet gününe kadar lanet et.
Sonra secdeye kapanıp şöyle dersin:
Allah’ım! Onların musibetine karşı bana, şükredenlerin hamdı gibi hamt etmeği nasip eyle. Bu büyük acı ve musibetimden dolayı Allah’a hamdolsun. Allah’ım! (Huzuruna) varacağım gün Hüseyin’in şefaatini bana nasip eyle; indinde Hüseyin ve canlarını Hüseyin’e (ona selam olsun) feda eden ashabıyla birlikte, benim doğruluk ayağıma sebat ver.
——————————————————————————————
[1] İbn-i Govluveyh, Kamilu’z Ziyaret, s. 581.
[2] Tusi, Misbahu’l Müteheccid, s. 536
[3] Kalbasi, Şerhi Ziyareti Aşura, s. 210
[4] Tusi, Misbahu’l Müteheccid, s. 543.
[5] bn-i Govluveyh, Kamilu’z Ziyaret, s. 581.
[6] Tusi, Misbahu’l Müteheccid, s. 539.
[7] Bihar, c. 101, s. 18.
Allah bu değerli çalışmanızdan dolayı sizlerden razı olsun