Hz. Zeynep (s.a) izzet ve vakarla girmiş olduğu Kerbela topraklarından beli bükülmüş, yüreğinde yitirdiği İMAMI ve diğer kardeşlerinin, Ali Ekber gibi gençlerin, evlatlarının yürekleri yakıp kül eden acılarıyla ayrılıyordu şimdi.

 

Üstelik Rasulullah (s.a.a) ailesinin, küçücük kızların ve İmam Seccad’ın (a.s) işkenceler ve hürmetsizliklerle ve kırbaçlar altında gittiği bu yol, akılların ve gönüllerin tahammül edemeyeceği türden zordu.

 

Ve tüm bunlar azmış gibi önlerinde o pak Şühedanın mübarek başları!

 

Ve bizim düşüncesine tahammül edemediğimiz bunca acıdan sonra esirler kervanı KUFE’ye yetişti. O sözünden dönen namertlerin arasından geçip mel’un İbn-i Ziyad’ın sarayına girdiler.

 

Hz. Zeynep (s.a) vakarlı duruşu ile hemen dikkatleri çekti ve ibni Ziyad sordu: Bu kibirli kadın da kimdir?

 

Onun Ali’nin (a.s) kızı Zeynep olduğunu öğrenince onları aşağılamak için dedi ki:

 

Gördünüz mü Allah nasıl da sizi zelil etti, sizin erkeklerinizi öldürdü ve kadınlarınız esir oldu(!)

 

İşte o an Hz. Zeynep (s.a) o tarihi cümleyi söyledi ve Kerbela’nın mesajını günümüze taşıdı:

 

ما رأيت الا جميلا

 

“BEN GÜZELLİKTEN BAŞKA BİRŞEY GÖRMEDİM!”

 

Bu nasıl bir göz, nasıl bir gönül! Allah’ım!

 

Bunca musibetin arasında ALLAHIN RIZASININ GÜZELLİĞİNİ GÖREN YÜCE GÖNÜL SAHİBİ’nin bizim küçük ruhlarımıza dokunması duasıyla…

 

Not: Gençlerin Sesi olan Düşüncesel-i’ni İnstagramda takip etmek için aşağıdaki linki tıklayınız…

https://www.instagram.com/dusuncesel_i/