İtikâf (Arapça: الاِعْتِكاف‌) Allah’a yakınlaşma (kurbet) kastıyla bir camide üç gün veya daha fazla kalma yükümlülüğü ile İslam dininde yapılan bir çeşit ibadettir. İtikafın bazı şartları bulunmaktadır ve bu şartlar fıkıh kitaplarında bu adla ayrı bir bapta beyan edilmiştir. İtikaf yapan şahsa mu’tekif denir. Bu amel İslam fıkhına göre müstehap bir ameldir; ancak nezir, yemin, ahd ve benzeri durumlarda farz olmaktadır.

 

İtikaf için özel bir zaman belirlenmemiştir, ama rivayetlere göre Allah Resulü (s.a.a) mübarek Ramazan ayında itikaf yaparmış. İtikaf için en iyi zaman Ramazan ayı ve özellikle de son on günü bilinmiş ve müekket (tavsiye ve tekit edilen) müstehap sayılmıştır. İtikafın süresi üç günden az olmamakla birlikte mu’tekifin oruçlu olması da itikafın şartlarından biridir.

İtikâf yapılması bakımından en önemli günler Recep ayının 13,14 ve15. Günleri veya Ramazan Ayının son 10 günüdür.

 

İtikaf’ın Sözlük Anlamı

 

“A-k-f” maddesinden türeyen itikâf kelimesi lügatte gerekliliği tazim olan kendini bir şeye vermek veya bir şeye yönelmek manasına gelmektedir.[1] Kur’an-ı Kerim’in bazı ayetlerinde de bu mefhum kullanılmıştır.[2] Ayrıca bu madde (a-k-f) Kur’an-ı Kerim’de sakin ve mukim anlamına gelen “Akif” (Hac suresi; 25) ve yasak ve engellenen manasına gelen “Ma’kuf” (Fetih suresi; 25) kelimeleriyle de gelmiştir.

 

Dini Literatürde İtikaf 

 

İslam’da itikaf camide Allah’a yakınlaşmak (kurbet) niyetiyle ikamet etmeye taahhüt etme anlamına gelmektedir.[3] Daha kapsamlı tarifi ise; taabbud kastıyla gerekli şartlara riayet ederek en az üç gün bir camide ikamet etmektir. Salik ve tasavvuf ehlinin ıstılahında, ise kalbi dünyevi meşguliyetlerden arındırarak ve uzaklaştırarak nefsi mevlaya teslim etmektir. İtikaf ve akuf’un kelimelerinin ikamet etmek manasına da geldiği ve bunun anlamının da (Ey Allah’ım) beni bağışlamadan ve affetmeden senin dergahından ayrılmayacağım demek olduğunu söylemişlerdir.[4]

 

İslam Öncesi İtikaf 

 

Müslümanlar her ne kadar itikafın amel ve yöntemini Allah Resulünün (s.a.a) sünnetinden öğrenmiş olsalar da,[5] İslam’dan önce Araplar arasında olduğu gibi itikafa benzer bir ayin bulunmaktaydı. Örnek olarak şu rivayetin içeriğine işaret edebiliriz. İkinci halife Allah Resulüne (s.a.a) şöyle dedi: Cahiliyet döneminde bir geceyi Mescidu’l Haram’da itikâf yaparak geçirmeyi nezir etmiştim. Peygamber efendimiz (s.a.a) nezrini yerine getir buyurdu.[6]

 

Allah Resulünün İtikafı 

 

Allah Resulünün (s.a.a) hicretten önce Mescidu’l Haram’da itikaf yaptığına dair elimizde bir bilgi bulunmamaktadır, ancak Medine’de ilk yılda Ramazan ayının ilk on gününde ve ikinci yılda Ramazan ayının ikinci on gününde ve ondan sonra da Ramazan ayının üçüncü on gününde camide mu’tekif oluyordu ve Peygamberimiz için camide bir çadır kuruluyordu.[7] Bundan dolayı itikaf için en iyi zaman Ramazan ayı ve özellikle de son on günü bilinmiş ve müekket (tavsiye ve tekit edilen) müstehap sayılmıştır.[8] Gerçi diğer zamanlarda da itikafa girmek müstehaptır. İtikâf yapılması bakımından en önemli günler Recep ayının 13,14 ve15. Günleri veya Ramazan Ayının son 10 günüdür.

 

İtikafın Şartları 

 

 

Diğer ibadetlerde olduğu gibi itikafın şartları hususunda da ilk olarak Müslüman olma, teklif ve niyet şartlarından söz edilmiştir.

 

Oruçlu Olma Şartı 

 

İmamiyye ve Malikiyye gibi bazı mezheplerde mutekif şahsın oruçlu olması farzdır.[9] Hanefilerde de meşhur olan itikafın oruçsuz gerçekleşmeyeceği görüşüdür.

 

İtikafın Süresi 

 

İmamiyye inancı göre itikafın suresi 3 günden az olmamalıdır ve eğer müstehap itikafsa mutekif onu bırakabilir; ancak ikinci günün sonunda itikafa devam etmesi yani tamamlaması farzdır.[10] Üç günden kasıt; birinci günün fecrinin başından üçüncü günün akşamına kadar olan süredir.

 

İtikaf Mekanı 

 

Ehlisünnet fıkhında itikafa girilecek mekân hakkında, her camide itikafa girilebileceği görüşü meşhurdur ve sadece bazı fakihler cemaat namazı kılınan camileri itikafa has bilmişlerdir.[11]

 

Ama İmamiyye fıkhında farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı rivayetlerde itikâfa girmek sadece Mescidu’l Haram, Mescidu’n Nebi ve Kufe mescidi ve Basra mescidine özgü sayılmıştır. Bunun yanı sıra merkez ve büyük camilerde veya adil bir imamın Cuma veya cemaat namazı kıldırdığı mescitlerde de itikafa girilebileceğinin reva görüldüğü rivayetlerde bulunmaktadır.[12]

 

Fıkhi mahfillerde mutakaddim ve ilk fakihlerin nezdinde itikafa girmenin mekanının sadece dört mescide has olması görüşü daha baskındı.[13] Ama sonraki yüzyıllarda bu sınırlama tartışıldı ve nitekim Şehidi Evvel ve Şehidi Sani[14] itikafın dört mescitle sınırlandırılmasının sıhhatini zayıf saydılar ve bazıları dört mescidin (Mescidu’l Haram, Mescidu’n Nebi, Kufe mescidi ve Basra mescidi) dışındaki mescitlerde de sevap almak ümidi ve matlup olma ihtimaliyle itikaf etmeyi genel surette caiz bildiler.[15] Günümüzde ise çoğu fakihler cami (merkez veya büyük) mescitlerde ve bazıları da şehirlerdeki önemli camilerde itikaf yapmayı caiz bilmektedirler.

 

Mescid veya Cami’nin Dışına Çıkmamak 

 

İtikaf müddetince özel bazı işleri yapmanın dışında mescitten dışarı çıkmak caiz değildir. Cuma namazına veya cenaze merasimine katılmak, şahitlik etmek, gerekli yiyecek temin etme veya hacet giderme gibi şahsi ihtiyaçları gidermek veya hasta ziyaretinde bulunmak gibi özel durumlar istisnalardan sayılmıştır. Her halükarda caiz olan durumlarda da mutekif olan şahıs bir yerde oturmamalı ve imkan olduğu sürece de gölgede yürümemelidir.[16]

 

İtikafı Bozan Şeyler 

 

İtikafta, öpme dâhil cinsel ilişkide bulunmak, koku kullanmak, ihtiyaçları gidermek dışında bir şeyi satmak veya satın almak ve dünyevi işler hakkında çekişmek ve tartışmak mutekif şahsa haramdır. İtikafı bozan şeylere mürtekip olmak (mutekifin haram şeyleri yapması) itikafı batıl ettiği gibi keffareyede sebep olabilir.[17]

 

İtikâf nasıl yapılır 

 

  • Zamanı: İtikâf yapılması bakımından en önemli günler Recep ayının 13,14 ve15. Günleri veya Ramazan Ayının son 10 günüdür. Elbette Ramazanın son 10 günü daha evladır. Yine aynı şekilde İtikâfında has bir günü olmadığını da bilmek gerek ve herhangi bir zaman içerisinde de bu sünnet “müstehab” ameli yapabiliriz. Zikredilen zamanlar içerisinde yapılan bu amelin sevabı daha çoktur. Bunu hatırlatmada da fayda vardır ki itikâfımız oruç tutulması haram olan yani Kurban ve Ramazan bayramları günleri içerisine denk gelmemesi gerekir.

 

  • Mekânı: Rivayetler ışığında itikaf yapılacak yerlerden biri Şehrin en merkezi camisi olması ve o Camiden zaruret dışında ayrılmaması gerekir..

 

 

A) Niyet “Rabbim senin rızan ve sana yakınlaşmak için (kurbet kastıyla) itikâf yapıyorum”

 

B)Şehrin merkezi camisi ya da dört meşhur camilerden (Mescidul haram, mescidun nebi, mescidi kufe ve mescidi basra ) herhangi birinde kalmak.

 

C)Üç günden az bir zaman içerisinde itikâf edilmemesi (üç günden az bir zaman içerisinde itikâf yapmak kastıyla merkezi camilerde kalınmadığı takdirde itikâfı sayılmaz) .

 

D)İtikâf günleri içerisinde mütekifin (itikâf yapanın) oruç tutması.

 

Seyyid Ali Hamaney’in (Allah ömrünü uzun eylesin) İtikaf amelinden mahrum kalanlara tavsiyesini okumak için tıklayınız…

 

Seyyid Ali Hamaney’in (Allah ömrünü uzun eylesin) Fetvalarına Göre İtikafın Hükümleri 

 

Soru: Acaba itikafın üçüncü gününün ilk iki günden daha farklı bir niyeti mi vardır? Vacip veya sünnet olan itikafta durum aynı mıdır?

Cevap: Üçüncü gün itikafın tamamlandığı gündür ve özel bir niyeti yoktur.[18]

 

Soru:Acaba mümeyyiz çocuğun (iyi kötüden ayırt edebilen çocuk, mütercim) itikafı sahih midir?

Cevap: Onunda itikafı sahihtir.

 

Soru: Bir şahıs 72 saat sürecek olan üç günlük itikafa girmek istemektedir. Eğer bu şahıs itikafını örneğin öğle başlatırsa ve son günde 72 iki saati tamamlayacak şekilde öğle vakti itikafı bitirirse bu itikaf sahih midir?

Cevap: İtikaf ilk günün başından başlayıp son günün sonunda sona ermelidir ve bir günün yarısından başlayıp son günün yarısında bitirmek sahih değildir.

 

Soru: Acaba itikaf eden şahıs dört gün itikaf etmeğe niyet ederse, dördüncü günde itikaftan sayılır mı, yoksa dördüncü günün itikaftan sayılması için altı gün itikaf mı edilmesi gerekir?

Cevap: Dördüncü gün itikafa dahil sayılmaz, ama beş gün itikafta kalan birisinin altıncı günü kalması vaciptir.

 

Soru: Acaba recep ayında itikaf sünnet midir?

Cevap: İtikafın recep ayında sünnet olduğuna dair özel bir delil bulamadık.

 

Soru: Acaba dört mescidin dışındaki mescitlerde itikaf etmek caiz midir ve bunun niyeti nasıl olmalıdır?

Cevap: Dört mescidin (Mescidul haram, mescidun nebi, mescidi kufe ve mescidi basra) dışındaki mescitlerde sevap almak ümidiyle itikaf etmenin sakıncası yoktur.

 

Soru:a- Acaba mescidi cami dışındaki mescitlerde itikaf etmek itikafı batıl mı eder? Acaba her semtin kendisinin, şehrin mescidi camisi dışında mescidi camiye sahip olması mümkün müdür? b- Mescidi cami hangi mescide denir? c- Acaba bir şehirde birkaç tane mescidi caminin olması mümkün müdür?

Cevap:Daha önce de söylendiği gibi dört mescit dışındaki her mescitte itikaf etmek caizdir, ama Allah Teala’nın sevap vereceğini ümit ederek bu mescitlerde itikafa girilmelidir. O zaman bu hüküm mescidi camiye özel değildir ve bir şehir veya köyde bir kaç mescidi caminin olması mümkündür.

 

Soru: Kendileri itikafta olduğu halde bir grup insan aynı zamanda itikafı idare etme heyetindedirler. Bu heyette olanların, itakaftaki insanların iftar ve sahur ihtiyaçlarını gidermek için alış verişe çıkmaları ve itikaf edenlerin ihtiyaçlarını temin etmeleri gerekir. Acaba bu işleri yapmak için mescidin dışına çıkmaları onların itikafına zarar verir mi?

Cevap: İtakaf edenlerin yemek ve benzeri zaruri ihtiyaçlarından dolayı dışarı çıkan birisi bu arada kendi ihtiyacı olan şeyleri de alırsa itakafına bir zarar gelmez.

 

Soru:Hangi zamanda itikaf edilmesi müekket sünnettir? Başka bir deyişle hangi zamanlarda itikaf etmek sünnettir?

Cevap: İtikafın özel bir günü yoktur, ama ramazan ayının son on gününde itikaf etmek daha faziletlidir.

 

Soru: Mescide ait dış hayata çıkmanın hükmü nedir?

Cevap: Mescit hükmünde olan yerlere gitmenin sakıncası yoktur. Ama mescitten çıkmanın caiz olduğu durumlar hariç mescit dışına çıkmak caiz değildir.

 

Soru: Aşağıdaki durumlarda, mescide ait olan ama mescidin dışında olan tuvaletlere gitmenin hükmü nedir:

a- Banyo yapmak için.

b- Sünnet gusül için.

c- Abdestli olmak için.

d- Kuran okumak veya sünnet namaz kılmak için abdest almak.

Cevap: Yukarıdaki sebeplerden dolayı mescitten çıkmanın sakıncası yoktur. Ama ihtiyaç kadarıyla yetinilmeli ve fazla uzatılmamalıdır.

 

Soru: Acaba itikaf esnasında cenaze merasimine katılmanın belli bir vakti var mıdır?

Cevap: Bunun belli bir vakti yoktur ve cenaze merasimi itikafın şeklini bozacak kadar uzamazsa, ona katılmanın sakıncası yoktur.

 

Soru:Acaba mescidin damının üstü mescit hükmünde midir, yoksa vakfedenin vakfetme şekline mi bağlıdır?

Cevap: Mescidin damının üstü mescit hükmündedir. Elbette eğer vakfedenin damın üstünü vakıf dışı bıraktığı anlaşılırsa mescit hükmünde olmaz.

 

Soru: İster zaruri ve isterse gayri zaruri olan alışverişleri itakafta olan şahıs yapabilir mi?

Cevap: Eğer itakafta ihtiyaç duyulan şeyleri alınacaksa kendiliğinden sakıncası yoktur. Ama bu alış veriş mescitten çıkmayı gerektirirse bu durumda sadece itikaf halinde ihtiyaç duyduğu şeyleri satın alabilir. İtikafta olan şahsın itikafta ihtiyaç duyduğu şeylerin dışında bir şeyi itikaf halinde alması caiz değildir.

 

Soru: Acaba itikafta olan birisi –ister zaruri ve isterse zaruri olmayan- ihtiyaçlarını aldırmak için başkasını vekil edebilir mi?

Cevap: İtikafta ihtiyaç duyulan şeyler için olursa sakıncası yoktur. Ama bunun dışındaki şeyler için olursa itikaf esnasında başkasını vekil etmek sakıncalıdır.

 

Soru: İtikafta olanın alabileceği zaruri şeyler nelerdir?

Cevap: İtikaf esnasında kendisinin ve ailesinin nafakası için ihtiyaç duyulan şeylerdir.

 

Soru: Acaba helal olan şeyler hakkında itikafta sohbet etmenin bir sakıncası var mıdır?

Cevap: Sakıncası yoktur.

 

Soru: Öğrenciler itikafta derslerini gözden geçirebilirler mi?

Cevap: Sakıncası yoktur.

 

Soru: Eğer itikafa girecek şahıs meselen sabah ezanından bir saat sonra itikafa girerse o gün itikafın ilk günü sayılır mı? Bu geciktirmenin keyfi veya mecburi olması fark eder mi?

Cevap: Daha önce söylendiği gibi itikafa günün başından başlanmalıdır, dolayısıyla eksik olan gün itikaftan sayılmaz. Bu gecikme mecburiyetten dolayı dahi olsa sonuç değişmez.

 

Soru: Eğer itikafın kazası, itikaf batıl olduğundan dolayı vacip olursa ve ramazan ayının son on günüde sona ermiş bulunursa bu durumda faziletini elde edebilmek için bir daha ki ramazana kadar bu itikafın kazasını geciktirebilir miyiz?

Cevap: Hangi ayda kaza edilirse sakıncası yoktur. Sadece belli bir ayda itikaf etmeğe adak adandığı takdirde o ayda yapmak gerekir.

 

Soru: Eğer itikafta bulunan bir şahıs yakalandığı bir hastalıktan dolayı orucunu bozmak zorunda kalırsa ne yapması gerekir ve itikafının hükmü nedir?

Cevap: Oruçsuz olan itikaf sahih değildir, dolayısıyla oruç bozulduğunda itikaf batıl olur.

 

Soru: Ben şehir merkezinde ki camide itikaf etmeği çok istiyorum, ama ilçede yaşadığımdan dolayı şehre gittiğimde namazlarımı yolcu namazı kılmam gerekiyor. Acaba bundan dolayı itikafıma bir zarar gelir mi?

Cevap: Eğer birisi yolculukta itikaf yapmak istiyorsa, yolculukta itikaf edeceğine dair adak adayabilir. Böyle yaparsa itikafa girmesinin sakıncası yoktur.

 

Daha fazla bilgi için lütfen şu kaynaklara müracaat ediniz:

 


[1] Ragıp, 355.

[2] Bakara suresi, 125; A’raf suresi, 138; Taha suresi, 97 ve Şuara suresi, 71.

[3] Ragıp, 355.

[4] Curcani, s. 25.

[5] Malik, c. 1, s. 314.

[6] Buhari, c. 3, s. 105, 110; İbn Mace, c. 1, s. 563.

[7] Kuleyni, c. 4, s, 174.

[8] Şehidi Sani, c. 2, s. 149; Ceziri, c. 1, s. 582.

[9] Malik, c. 1, s. 315; Muhakkık, c. 1, s. 215.

[10] Muhakkık, c. 1, s. 216.

[11] İbn Rüşt, c. 1, s. 313; İbn Habiyre, c. 1, s. 170.

[12] Kuleyni, c. 4, s. 176; Mufid, s. 363.

[13] Seyyid Murtaza, s. 72; Tusi, c. 2, s. 272.

[14] c. 2, s. 150.

[15] Humeyni, c. 1, s. 305.

[16] Kuleyni, c. 4, s. 178; İbn Rüşt, c. 1, s. 317; Muhakkık, c. 1, s. 217.

[17] İbn Habire, c. 1, s. 171; Muhakkık, c. 1, s. 219 – 220; Ceziri, c. 1, s. 585 – 587.

[18] Bu fetvalar İmam Hamaney’in sitesinin yeni sorular bölümünden alıntılanmıştır. http://leader.ir/tr/book/82/Yeni-sorular

İletişim